national geographic işsizlikten belgesel bile yapmış. ona göre ilk görüşte aşk denen meret, karşı cinse sinyal göndererek başlar. karşıdaki canlının hormonlarını harekete geçirir. aslında hissedilen karşı canlıyla ilişkiye girme isteğidir. milenyum devriyle de iyice kabaran "ilişkide seks " anlayışı insanlar üzerinde büyük etki yarattı. bu tavrı en çok kullananlarda çakallar oldu tabii. ilişkide bir zamandan sonra her şey monotona bağladığı için bir yerden sonra iki taraf ekşın aramaya başlar. o ekşın olmazsa ilişkinin devri yavaşlar ve mutsuz son olarak biter. erkekler tarafından olmasına inanılan ata sporudur.
erkek bünyesinin genelinin öne attığı bir hipotezdir.Çürütülür.Çünkü seks aşk demek diilidir.Bir parçasıdır.Ama o olmadan da olur.
(bkz: Seks olmadanda aşk bal gibi olur.)
hakikattir. mum ışığında romantizm de bir yere kadar.
kadın ve erkeğin birbirine aşık olmasına sebep olan hormonlar, seksi de sağlıklı insanlar için bir mecburiyet kılmaktadır. cinsiyet hormonları olmasaydı kadın ve erkeğin birbirine aşık olması da mümkün olamazdı. çünkü, o zaman kadın ve erkek diye iki cinsiyet de var olamazdı. hepimiz melekler gibi cinsiyetsiz veya tek cinsiyetli olurduk. öyleyse seksin aşkın vazgeçilmez bir parçası olduğunu yadırgamak cehalettir. ama bu hakikat, insanın duyguları olan bir canlı olduğu gerçeğini reddetmez. zira, insan bir hayvan değildir ya da çok özel bir hayvan türüdür. sadece içgüdüleriyle hareket etmez. şiddetli duygusal "insani" ihtiyaçlara da sahiptir.
kısaca; aşık olunuz, mum ışığı eşliğinde romantizm de yapınız fakat gece olunca da fan fini fin fon...*
sen bu kafayla daha çook evde kalırsın denilesi durumdur.. genelde böyle düşünenlerin yarısından fazlası iş ciddiye binince evleneceği kızın bakire olmasını isterler.
o mudur bu mudur tartışmalarına bir zamanlar hakan peker ' in çok anlamlı bir şekilde cevap verdiği durum. şöyle ki hakan abimiz şarkısında haykırır:
- sevmek başka ahh sevişmek başka *