Aşkın tadı, bazen bir lahmacunun acı biberiyle yanan dudaklarda, bazen de bir pizzanın eriyen mozzarella peyniriyle okşanan damaklarda gizlidir. Farklı kültürlerin, farklı lezzetlerin bir araya geldiği bir sofrada, beklenmedik bir uyumun doğuşuna tanık oluruz. Lahmacunun baharatlı sıcaklığı, pizzanın peynirli cazibesiyle buluştuğunda, ortaya çıkan lezzet, sadece damakları değil, ruhları da okşar. Bu sofrada, farklı dillerin, farklı geleneklerin insanları, aynı tutkunun etrafında bir araya gelir. Lahmacunun incecik hamuru, pizzanın kabarık kenarlarıyla birleştiğinde, sanki iki farklı dünyanın tenleri birbirine dokunur. Acı biberin yakıcı tadı, peynirin yumuşaklığıyla dengelenir, tıpkı iki farklı bedenin ritmik hareketleriyle uyum sağlaması gibi. Bu uyum, sadece damaklarda değil, tenlerde de hissedilir. Lahmacunun baharatlı kokusu, pizzanın fırından yeni çıkmış hamur kokusuyla karışır, tıpkı iki farklı tenin kokusunun birbirine karışması gibi. Bu koku, aşkın ve tutkunun kokusudur. Ve bazen, bu sofrada, bir kırbaç şaklar. Derinin tenle buluştuğu o an, acı ve zevkin birbirine karıştığı o an, sınırların zorlandığı, tutkunun doruklara ulaştığı o andır. Kırbacın şaklaması, lahmacunun baharatlı tadıyla, pizzanın peynirli dokusuyla birleşir, ortaya unutulmaz bir lezzet şöleni çıkarır.