eskiden bulvar gazetesi'nin verdiği eklerde (erotica, sadrazam, miço ve 1 tane daha vardı şimdi hatırlayamadım) yayınlanan hikayelerdi.
gizli gizli alır okuduk, her an yakalanma heyecanı, o hikayenin verdiği haz ve keyif, o ekleri herkesten saklama, daha neler neler hey gidi günler heyy...
şimdi bulvar gazetesi yok maalesef, o hikayeler artı internette, zırt pırt kendi kendine açılan sayfalar, zort diye ortaya çıkan reklamlar ve virüs bulaştırma ihtimali yüzünden maalesef o eski heyecanı o siteler veremiyor...
Genellikle Yenge , teyze , baldız ve türevleri kişiler ile yaşanan ensest olayların rağbet gördüğü hikayelerdir . Herkesin vakti zamanında " bu neymiş lan dur bi bakayım " diyerekten sürüklendiği trajikomik anlatımlardır.
hayalgücünün ne kadar zorlanabileeğinin ipuçlarını veren, çok güzel kadınlar ve çok güzel erkekler arasında geçen, herkesin sikişmeye meraklı olduğunu anladığımız, yakalanma korkusu olmayan insanları barındıran uyduruk hikayeler.
o değil de adamlar otobüste bildiğin sikişiyolar ya la...
sürekli bir entrikanın bulunduğu ve genellikle ergenlerin otuz bir çekerken kendilerini tatmin etmek amacıyla okudukları uzun metrajlı hikayelerdir. içlerinde bolca mübalağa mevcuttur. efendime söyleyeyim teyze, amca, hala, dede, baba, kayınbaba, anne ile ilişkiye girmeler falan da filan da. hayal gücünün gelip gelebileceği en son noktadır sex hikayeleri.
bir gün yazlığın balkonunda uzanmış güneşleniyordum. birden karşı yazlığımızda 1 70 boylarında buğday tenli kızıl saçlı giydiği bikini ile beni benden alan bir kadın gördüm. saçları ıslaktı muhtemelen hava çok sıcak olduğu için başını yıkamıştı. birden oturup iki bacağını açıp tırnaklarını kesmeye başladı. öylesine şehvetli kesiyordu ki bir an kendimi tutamayacağımı sandım. bir kaç gün balkonlardan bakıştıktan sonra birgün sahilde şezlonguma uzanmış güneşlenirken bir ses duydum. oda ne ? o kadın. titrek bir sesle merhaba dedi. merhaba dedim. şezlongunuzu biraz kaydırır mısınız bugün sahil çok kalabalık sığamıyacağım dedi. kaydırır mısınız derken ne demek istediğini anlamıştım aslında. hemen biraz kenara kaydım ve yanıma uzanmasını izledim. yeşil bir bikini giymişti. ama sanki günlerce balkondan beni kesen kadın gitmiş yerine soğukmu soğuk gıcık mı gıcık bir kadın gelmişti. onunla ilgili tüm hayallerimi unutup güneşlenmeye devam ettim. birde o da ne ? yine şehvetli bir ses.
çok afedersiniz.
evet ne istemiştiniz ?
sırtımı kremlemek istiyorum da.
ve işte o an gelmişti. günlerce bakmaktan zevk aldığım o eşsiz vücuduna artık dokunabilecektim. tamda hayal ettiğim gibiydi.
evet tabi yardımcı olabilirim sonuçta komşuyuz değil mi ?
çok teşekkür ederim. güneş kremimi almayı unutmuşumda ilerde bir market var orada satılıyor sanırım şu 50 lirayı alın üstü kalabilir.
aman allahım. buda neydi. adeta rezil olmuştum. ama diyecek birşey bulamadığım için hemen gidip aldım. yolda dönerken kremlemek için benden yardım isteyeceğini hayal ettim. ama oda ne ? sırtının tam ortasını kremlemek için şekilden şekile giriyor kolu uzanmıyor eli uzanmıyor ama dönüp yüzüme bile bakmıyor. aman allahım resmen rezil oluyordum. bir kaç gün daha bu böyle devam etti. sürekli kola al osman bira getir osman. osman aşağı osman yukarı. ee sikerim lan böyle işi. şimdi sağ elim ve ben mutluluğumuzdan başka birşey düşünmüyoruz. dead eye
thug love'un eksi sözlük'te bununla ilgili inanılmaz komik bir başlığı vardır, özetle kral gibi porno dergilerinin şahane satıldığı 90'lar döneminde, ne hikmetse dergide yayınlanan seks hikayelerinin edebiyatçı bir elden çıkmışcasına dilbilgisine uygun, harikulade bir kelime haznesiyle yazıldığından bahseder. düşününce mantıklı geliyor nerden olsun su tesisatçısı, köylü fadime'de bu birikim.
adım tahsin yolbeyli, 23 yaşındayım. bu yaz tatlilinde komşumuz ayfer ablayla yaşadığım macerayı sizinle paylaşmak istiyorum... ayfer abla iki yıl önce kocasıyla birlikte apartmanımıza taşınmıştı... ve ben, o günden beri onun için çıldırıyordum... ayfer abla 32 yaşında 1.65 boylarında beyaz tenli enfes bir kadındı...
kocası ümran abi 39 yaşında 1.85 boyunda atletik yapılı, yanık tenli, nefis bir adamdı... ama konumuz o değil, konumuz ayfer abla...
ayfer abla sürekli giydiği askılı bluz ve mini etekle aklımı başımdan alıyordu. bir gün dayanamayıp kendisine açıldım...
-ayfer abla sürekli niye aynı şeyleri giyiyon?insan kokar yav...
-yıkıyoruz herhalde...
aradan günler geçti... o gün başıma geleceklerden habersiz, semtimizin bakkalı ismet abiyle sohbet ediyordum... ismet abi 43 yaşında 1.50 boylarında buğday tenli, buğday gibi bi adamdı...oldukça atletik bi gülümsemesi vardı... konumuz ayfer abla olduğu için onu da es geçiyoruz...
ben bakkaldayken içeri ayfer abla girdi...üzerinde vücut hatlarını belli eden bir tişört vardı... nereye gittiğini sorunca köpeği muffy'yi gezmeye çıkarttığını söyledi...
muffy 1,5 yaşında, 40-45 santim boylarında enfes bir köpekti... ipek gibi tüyleri... amaan, ayfer ablaya geçiyorum...
ayfer abla beş on dakika muffy'ye göz kulak olabilir miyim diye sordu. hemen kabul ettim tabi... eğilip köpeğinin tasmasını takarken gözlerime inanamadım... sütyen giymemişti!!!
aklımı kaybedecek gibi oldum... elim ayağım birbirine dolanmıştı... sonra ayfer abla muffy'yi bırakıp gitti... o gidince hayvan huysuzlandı... havlamaya başladı... sakinleştireyim diye kucağıma alınca gözlerime inanamadım... sütyen giymemişti!!!
hemen ismet abiyi kontrol ettim. o da sütyen giymemişti!!! peki kimdi bu sütyeni giyen?!... tanrım yoksa...
aman allahım ben giymiştim! hem de annemin sütyenini giymiştim! hatırlıyorum annem bu sütyeni tuhafiyeci erhan'dan almıştı...
tuhafiyeci erhan 1.75 boylarında, kumral... lan ben bu sütyeni nasıl giydim lan?!.
hemen sütyeni çıkarıp muffy'ye taktım. muffy çıkarıp, ismet abiye attı... ismet abi de dolgun kalçalarını sergileyerek sütyeni tezgahın altına sakladı...
o esnada ayfer abla içeri girdi!.. üzerinde vücut hatlarını gösteren bi gömlek vardı... hani tişört vardı, gömleği ne zaman giydin diye sorduk... tuhafiyeci erhan'a uğradım ondan aldım dedi...
(sahne: tuhafiyeci erhan ve ayfer abla cinsel münasebettedirler)
tuhafiyeci erhan 1.75 boylarında, kumral. bi dakka noluyo lan orda? vay şerefsizler!!
-git lan! git!..
işte böyle.. artık muffy, ben ve ismet abi her gün buluşup sevişiyoruz...hayat bizim için çok daha renkli oldu. öyle değil mi ismet abi?
-harbiden dolgun mu lan kalçalarım"
"odaya girdiğimde güğüslerini avuçluyordu" cümlesi ile her yazanın birer abazan, bu abazanların da hayal gücünün anca kendi mastürbasyonları etrafında şekillendiği hikayelerdir. bazısı gerçekten komik oluyor.
'merhaba benim adım ahmet, yaşım 22, anlatacağım bu hikaye tamamiyen gerçektir, ister inanın ister inanmayın' yalanıyla başlayan deli saçması abazaların yazdığı hikayeleridir.(1 kere gülmek için okumuştum,kimse beni müdavimi sanmasın)
genellikle ''aynur 30 lu yaşlarda olgun bir kadındı'' gibilerinden başlar. çok klasik temelleri vardır. asansörde, iş yerinde bir depoda, eve gelen tüpçüyle... v.s ile gerçekleşir ki buradan da türk halkının belli başlı 3 5 fantazinin önüne geçemediğini anlayabiliriz.
hikayede geçen erkekler yakışıklı kadınlar güzeldir ama hepsinin daşşaklı birer yalan olduğu gerçeği inkar edilemez...