tesadüflere dayanan bilim ile açıklanamayacak kadar olağan üstü hikayelerdir. kadınlar hep güzeldir. ya çıtır ya komşudur. hep avuçlanası gögüsler ve hep tesadüfler. gerçekten komiktir.
türkiyede doğru ve güzel hikaye konusunda eksiklik vardır, bazı web sayfaları ilginç reklamlar için yapar bunları ama doğru düzgün bir seks hikayesi yapabilen kimse yok mu memlekette.
kendi yerli arabamızı yapma planları için gün sayarken, bir babayiğit iş adamımız da bu konuya el atıp düzgün bir site yapabilir.
-binerken yanıma oturdular
-o saat almışım alarmı
-bi ters garda getirdim ikisini de
-o saat baktım tavdalar
-milleti indirdim kavşakta
-siz kalın dedim kızlara
-çektim surların oraya
-bi ona bi ona
-ver allahım ver, ver allahım ver
-hadi bana eywalla
eskiden feys hesabımda tam 4k kişi ekliydi (12-16 yaş civarları)
efendime söyleyeyim tabi devir "anlıq béqény yabanlar eqleshiiin" devriydi bu sayıyı doğal bir şeymiş gibi görmenizi umuyorum.
neyse işte o aralar abazanlık devirleri zaten aylardan da nisan mayıs gönül yayları gevşemiş biz de çareyi seks hikayelerinde arıyoruz.
ben de artık hangi mantığa dayanarak yaptıysam feysin "ara" bölümüne "seks hikayeleri" yazacağıma "ne düşünüyorsun" bölümüne yazmayayım mı. lanet olsun o güne. ardından arkadaşlardan "mnyq msn slq .d.d.d" gibi yorumlar falan. sonra mevzuyu çaktım tabii.
benim surat pancar gibi haliyle. hadi arkadaşları siklemedim diyelim de tarih hocamın o durum güncellemesine "yakısmıyor sana" şeklinde yorum atması ve akabinde dayımın da durumu beğenmesi çok koymuştu arkadaşlar...
"çıkmadan önce lavaboya gidelim" dedi k.
"olur" dedim kırılmaz camın ardındaki atatürk ün özel eşyalarını incelerken. dikkatimi en çok çeken bir takım elbiseydi ona odaklanmıştım. çok genişti. atatürk ün bu kadar şişman olduğunu hiç tahmin etmezdim. bir an ata yı o takım elbise ile reverans yaparken hayal ettim. kısa bir süre ama. başımı kaldırdığımda k çoktan on adım kadar ilerlemişti. çok sıkışmış olmalıydı.
bekletmemek için yürüdüm.
"hey k!" diye bağırdım arkasından amerikan filmlerinden dilime sızmış bir tonlama ile. "buranın tuvaleti nerede?"
bağırarak cevapladı; "dışarıda!"
ona "k" diyordum ama kafka ile alakası yoktu, sadece kezbanı simgeliyordu. tabi kezban olduğunu bilmiyordum ilk başta. 3 gün önce facebook ta arkadaşlık önerilerinde dolanırken renkli gözlü güzel yüzlü profil resmini görünce hemen eklemiştim. işler yürüyüp buluşma noktasına gelince sıradan numaraya kandığımı fark ettim. 80 kilo olup da sadece yüzünün fotoğrafını gösteren kızlardandı. yapacak bir şey yoktu. kanmıştım bir kere.
sımsıcak müeyi bırakıp buz gibi ankara soğuğuna çıktık. lavaboya gittik birlikte, ben ayakta işemenin avantajını kullanıp erken hallettim işimi. Dışarı çıktım beklerken bir sigara yaktım. onun geç kalmasının sebebinin içeride çömelip işemesi olduğunu tahayyül edince midem bulandı. sonra unuttum. bir kaç dakika sonra geri geldi. o an gözlerime inanamadım.
dizlerinin altına kadar uzanan siyah eteğini iki kat kıvırmış, üzerindeki siyah ince hırkayı soymuş, eline almıştı. bu sabah vakti aşti de beni karşıladığı ilk andan beri ilk defa onu karşı cinsel bir dolaşım hissediyordum. kocaman göğüsleri olabilirdi bunu bana düşündüren. kolsuz bluzundan başlarını çıkarıp buradayım! hey buradayız demek ister gibi bir halleri vardı.
gitgide serinleyen havada çıkışa doğru yürümeye başladık. geldiğimiz taraftan değil de arka taraftan dolanmayı önerdim. kabul etti. arkadaki tertemiz yoldan dolaşarak ankara manzarasına karşı aşağı doğru salınmaya başladık. etrafta kimse yoktu. boş bir banka oturmayı önerdim. oturduk. bacak bacak üstüne attı.
canınız sıkıldığında sahiden sizi güldürecek senaryolara sahiptir, öneririm okumanızı böyle zamanlarda. bırak evi, işi sokakta ve asansörde, ya da apartman boşluklarında mı bitirenler dersiniz. sonra kuzenine, hamile kadına , yengesine sulananlar mı dersiniz, uhuuuu. genjler ya siz çok ateşlisiniz, ya da ben nedense bu tipleri pek göremiyorum çevremde. bunları yaşadığını iddia edenler ise ayrı komikler, bunu yazan insanın ruh halini de merak etmiyor değilim. ülkemizde ne kadarda ensest ilişki meraklısı varmış, ya da sübyancı... ama dediğim gibi, adamın hikayeyi abarta abarta yazması, ve işi sokakta bitirecek kadar azması/ azmaları inandırıc gelmiyor.
bir senaryodan da bahsetmek isterim. bir çift sevgili var. erkek kız arkadaşını başka bir adama satıyor. adamda bu kızı aylarca kullanıyor. ve kızda bu adama aşık oluyor. vayyy anam vayyy serhat neler dönüyor lan ...
