ben, onu (velîd bin mugîre'yi) sekar'a atacağım. sekar'ın ne olduğunu bilir misin? hem o cehennem, bedeninden hiçbir eser bırakmaz (hepsini helâk eder) hem yine eski hâline getirip (aynı azâbı yapmaya) devâm eder. (müddessir sûresi: 26,27)
sekar nedir bilir misin? nereden bileceksin! o, içine atılanı yer, bitirir. yine de bırakmaz, eski haline çevirip bu işi tekrar eder. sürekli olarak derileri kavurur. üzerinde on dokuz görevli vardır. biz cehennem görevlilerini sadece melaikelerden kıldık. onların sayısını da kâfirler için imtihan ve sıkıntı sebebi yaptık ki ehl-i kitaptan olanlar peygambere imanda yakîn sahibi olup, daha kesin inansınlar. mü'minlerin imanlarındaki yakinleri artsın. ehl-i kitap ve müminler tereddüde düşmesinler. kalplerinde hastalık olan münafıklar ile kâfirler de neticede: "allah, bu misal ile ne anlatmak istemiş olabilir?" desinler. böylece allah dilediğini şaşırtır, dilediğini doğru yola iletir. rabbinin ordularını kendisinden başka kimse bilemez. bu, (yani cehennem veya ondan bahseden âyetler) beşere bir öğüt ve uyarıdan başka bir şey değildir. hayır! iş kâfirlerin dediği gibi değil. ay'a, ve dönüp giden geceye, ağardığı dem sabaha kasem edip şahit tutarım ki. o sekar belâların en müthişidir. beşer için en büyük uyarıdır. ileri veya geri gitmek durumunda olanlar için en büyük uyarıdır.
bitmeyen tat. rabbimiz belaların en müthişi diye nitelendirmiş. biz de korkarak sığınarak şöyle deriz " cehennem in azabından sana sığındık ya rabbim sen bizi nefsimizden arındır affet".