2002 yılında izgaz şebekesinin yapılmasında görevini kötüyü kullandığı gerekçesiyle verilen 6 yıl 3 ay hapis cezası Yargıtay tarafından onanan ve cezaevine gönderilen eski vekil.
2009 da kocaeli büyükşehir belediye başkanlığını kaybedince, bu seçimde izmit ilçesinden aday oldu ve gene kaybetti.
bir dahaki seçimde yahya kaptan mahallesinde muhtar adayı olması bekleniyor.*
izmit'te önceki dönemleri gözönünde bulundurarak chp gidip bir odunu aday gösterse büyükşehir belediyesi'ni kazanırdı herhalde. bu seçimi kazanamayacak tek aday vardı, o da sefa sirmen'di.
şimdiye kadar önemli görevlerde çalışan hangi izmit'li ile karşılaşsam sefa sirmen dönemini nefretle anmaktadır hepsi. chp bu kentte hiç mi kamuoyu araştırması yapmadı, nedir bu anlamak mümkün değil...
hakkında yazdığım(#4946259)nolu entry nin hakkını verdiğimden hiç şüphe duymadığım kişi. gerçek gerçektir, akp li de olsan chp li de olsan sp li de olsan dsp li de olsan ! sığ olmaksa bunları görememektir zannımca !
geçen seçimlerde istanbul belediye başkanlığına aday olup, kendisini parti gözetmeksizin seven ve sayan izmit halkını küstürdüğü için hezimete uğraşımış adaydır.
kocaeli'nin son umudu olan kişi. olmadı bu sefer, olamadı.
ancak vesilesiyle küf kokan kafaları görebilmek enteresan olmuştur.
"büyüüük" denilen icraatlarını yapamadığı, akp iktidarı döneminde; belediye kan ağlamıştır. sadece belediye mi? çok kaliteli oyunlara ev sahipliği yapan, şehir tiyatroları da keza. o bile! sanat ve sanatçılar! politikadan, en azından teoride ayrı durması gereken alan ve insanlar! ancak, saklamaya gerek dahi duyulmadan, her yerde kadrolaşmaya gidilmiş; öncelikle sanat yönetmeninin kafası koparılmıştır misalen. bunlar benim bizzat bildiklerim, örneği bu sebeple özellikle bu kurumdan veriyorum.
bir iddiayı ortaya koyuyorsanız, eleştirel olmaya/görünmeye çalışıyorsanız; altını doldurmayı da bilin. tıpkı takım tutar gibi, "partilerden x'i tutuyorum" dediğimde annemin arkadaşları çok gülmüşlerdi. çünkü:
-çocuktum,
-rol modelim olan annemi taklit ediyordum,
-"seçim"in zeka ve deneyim gerektirdiğinden bihaberdim.
ama insanlar aynı hoşgörüyü size, kazık kadar adam olduğunuzda göstermezler: altını dolduramadıysanız.
konu "siyaset" olunca; "yaani baaance ööle" sığlığından uzaklaşıp, kanıt gösterebilmek gerekir. sefa sirmen, yuvacık barajı'na ilişkin olarak suçlanmış, iftiraya ve hakaretlere uğramış; "hakkımda soruşturma açın o halde" sözüne atlayan yetkililer, soruşturma neticesinde babayı almışlardır.
eski kocaeli büyükşehir belediye başkanı. belediye başkanlığından ayrılırken kocaeli'ye büyük bir armağan bırakmıştır: ''trilyonluk bir borç yükü '' o borçlardan mıdır, yaptığı büyüük (!) icraatlardan mıdır nedir bilinmez, an itibariyle adaylığını koyduğu büyükşehir belediye başkanlığını kaybetmiştir. acaba bir dahaki seçimlerde şansını tekrar istanbul büyükşehir belediye başkanlığı için dener mi? merak etmeden duramadım !
edit: gönül rahatlığıyla eksileyebilesiniz diye bugün hala yuvacık barajının borçlarının ödendiğini, 2014 e kadar da ödenecek olduğunu* söylemeyeyim bari !
insanların "çamur at izi kalsın" mantığıyla yazdığı yorumları görünce ürperiyor insan.
"yolsuzluk yaptı" dediler, yargılayın beni dedi, niyeyse iktidar partisinin bi yeri yemedi.
"barajda su yok" dediler, sefa sirmeni suçladılar, 1 hafta sonra "nasıl olduysa??" baraj su doldu.
kocaeliyi kocaeli yapan sefa sirmendir ve yeniden onunla bu şehir yükselişine devam edecektir.
kendisinin ismi bile akp yandaşlarına korku vermekte zaten. çünkü sefa sirmen parti adayından da ötedir.
yuvacık barajından temiz para kaldırmış eski kocaeli belediye başkanı. son seçimlerde tekrar adaydır, kuran açılımını yapan "aydın" insandır. kendisinin bir başka özelliği de ; kocaelispor' u süper lige çıkarıp, sonra tüm takımı satıp paraları bir güzel iç edip, takımı tekrar ikinci lige düşürmek, sonra ıkına ıkına tekrar süper lige çıkan takımı satıp tekrar ikinci lige düşürmek... böyle böyle cebe bir güzel paraları indirmek.
bir de ibrahim karaosmanoğlu ile kıyaslamaya dahi gerek yoktur, çünkü kendisi aynı şeyin laciverti deyiminde ki laciverttir.
tipnot: takımı satmak kelimesinden kasıt futbolcuları takımdan başka bir takıma satmaktır. zaten fabrika futbolunda da futbolculara alınıp satılan bir mal gözüyle bakılmaz mı sevgili yazarcanlar?
edit: oohh eksiler yağmur gibim yağmakta. lakin bu entry nin altı hala boş durmakta. biz buna kısaca parmak tatmini diyoruz sevgili yazarcanlar.
önümüzdeki yerel seçimlerde * tüm kalbim ve oyumla destekleyeceğim ama seçim broşüründe projeler arasında disneyland'ın da yer alması nedeni ile dumura uğramama hatta ulan bunları akpartililer mi bastırıp baltalama olarak dağıtıyorlar diye düşündürten, eski büyükşehir belediye başkanımız.
Kocaeli'yi de kendini de sürekli geliştirmiş eski belediye başkanıdır. Kimisi dürüst olduğunu iddia eder kimisi olmadığını.
Ancak bir gerçek var ki: oğlu hemen her gece en az 2500 TL civarı harcar ve ekonomik olduğunu iddia eder. Tabi oğlunun ufak bir teknesi bile yoktur o derece olamamıştır henüz ama olması muhtemeldir.
dinimizin kurallarını, kitabını en iyi şekilde öğrenmek, herkesin hakkı. biz, bütün ailelerin gönül huzuru içinde çocuklarını gönderebileceği, çocukların en iyi şekilde din eğitimini alabileceği kurslar açacağız dedi. bu kurslarda dileyenlerin yabancı dil, ya da sanat eğitimi de alabileceğini belirten sirmen,biz, din istismarı yapanlardan değiliz. ama bunu yapanlardan daha fazla dine ve dindar insanlara saygı duyuyoruz;
şeklinde bir açıklama yapmış politikacı. sonra ben akp ile chp arasında ne fark var diyince laf yiyorum. ah ulan oy dedikleri meret sen nelere kadirsin.