sedef olarak bilinen, organik-inorganik olan kompozit malzeme bazıları tarafından üretilen yumuşakçalar bir iç olarak kabuk tabakası; Bu dış kaplama yukarı kılan da inci . Bu, güçlü, esnek ve bir yanardöner .
Sedef daha eski soy bazı bulunan iki kabuklular , gastropodlar ve kafadan . Ancak, yumuşakça kabukları büyük çoğunluğunda iç tabaka, sedefli değil porcellaneous ve bu genellikle gibi olmayan sedefli yanardönerlik daha seyrek olmayan bir yanardöner parlaklık sonuçlanır ya da alev yapısında bulunan olarak konkhos inci.
inci dış tabaka ve iç tabaka inci istiridye ve tatlısu inci midye kabukları sedef yapılır. Bir sedefli iç kabuk tabakası olan diğer yumuşakça aileleri gibi deniz gastropodları dahil Haliotidae , Trochidae ve Turbinidae .
Sedef tabakaları mikroskopik yapısının şematik
Sedef kırık yüzeyinin elektron mikroskopisi görüntüsü
Sedef altıgen trombositlerin oluşmaktadır aragonitin (bir tür kalsiyum karbonat 10-20) mikron genişliğinde ve 0.5 mikron kalınlığında sürekli bir paralel düzenlenmiş lamina . [2] Bu tabakalar oluşan organik matris yaprak ayrılmış elastik biyopolimerler gibi ( kitin , lustrin ve ipek benzeri proteinler ). Kırılgan trombositler ve elastik biyopolimerlerin ince tabakaların Bu karışım bir ile, malzeme, güçlü ve esnek hale getirir Young modülü 70 GPa (kuru). [3] Kuvvet ve dayanıklılık nedeniyle "tuğla" ile yapışma da olması muhtemeldir enine çatlak yayılmasını engeller trombositlerin düzenlemesi. Bu yapı, birden fazla uzunluk boyutlarında, büyük ölçüde artar tokluk gibi neredeyse kadar güçlü hale silikon
iyi hatırlıyorum; mevsim yaz...
ya da yazdan kalma bir akşamüstü...
siz bana bakmayın.
hafızamın zamanı algıladığı görülmemiştir pek...
yaz günlerinin akşamüstleri farklıdır bilir misiniz?
siz caddelerde mutluluk ve ahenkle yürürken, birilerinin evde ölümle karşılıklı kahve içebileceği gelir mi hiç aklınıza?
--------------------------------------
sofia..
sofia kaygısızdı, kahvesinden bir yudum aldı,
ve ona fırsat verdi konuşması için.
açıkçası merak içindeydi, davetsiz misafirlere alışık değildi.
hatta misafirlere alışık değildi,
geceleri uğrayan hüzünden başka...
misafir gözlerini dikmişti,
sanmayın ki sofia' nın mükemmele yakın bedenini gözlüyordu...
o gözler sofia' nın yarı ölü ruhunu gözlüyordu,
onu almaya gelmişti onca yolu.
mükemmele yakın beden akbabalara kalabilirdi yeryüzünde...
misafirin her halinden belliydi güvenilir olduğu,
sofia huzursuzluk hissetmemişti.
ama onunla bir yolculuğa çıkmaya hazır değildi.
dünyadan gözlerini alamazken nereden çıkmıştı bu yolculuk?!
hem oraya hiçbir şey götüremeyeceği fikri sofia' yı mutsuz etmeye yetmişti.
ilk kalp ağrısından kalan "sedef" i bile alamayacaktı yanına...
o sedef ki,
dünyanın kalbinden kopmuş olsa bile ona layık değildi!
dünyada kalacaktı, kararlıydı!
daha çok işi vardı.
sedefin ve sofia' nın onarması gereken bir kalp vardı her şeyden önce.
misafiri uğurladı sofia,
dostça vedalaştılar.
er ya da geç tekrar geleceğini,
bu kez hazırlıklı olması gerektiğini söyledi misafir.
sofia hiçbir zaman hazır olamayacağını güneşin eşsiz batışını izlerken bir daha anladı.
en iyisi,
ansızın!
pat!
--------------------------------------
pat!
sofia gürültüye uyandı.
hayatın yakasından tutarak yattığı yerden doğruldu,
ve koşuşturmaya koyuldu,
elinde sedef taşıyla...