türkiye'nin en güzel kadınlarından. farklı, karakteristik ve dikkat çekici bir güzelliği var. gülümsemesi güzel. insanın baktıkça bakası geliyor fotoğraflarına.
aklıma takılan bir nokta var: ten rengi. bu kadının teni böbrek hastalarını anımsatıyor bana. bu gibi renk çoğunlukla böbrek hastalarında, arada da eroinmanlarda görülür.
bu gibi bir durum söz konusu değilse bu hanımı açık kavruk tenli olarak tanımlamak durumundayım. bu gibi ten çingene ve kürtlerde görülür. istanbul doğumlu olduğu ve anasını babasını tanımadığım için nedir ne değildir bilemiyorum. ama o ten olmuyor.
şu aralar iki üç reklamda birden oynuyor kendisi. denizbank vardı bir de molped çıkmış şimdi de.
konuşuyor ama konuşurken ne nokta ne virgül ne de bi şey kullanıyor. dümdüz gazete okur gibi okuyo resmen. inişsiz, çıkışsız, dümdüz ya. olmasın artık bu kadar, konuşmayı öğrensin lütfen. ayrıca ekranda bu kadar fazla görünmesin, yoksa çok çabuk sıkılacağız kendisinden. şahsen eskisi gibi sevmiyorum artık bu kızı izlemesini. çünkü her yerde karşıma çıkmaya başladı.
not: romantik komedi filmindeki sevişme sahnesi için de yorumum şu;
bir kadın ancak bu kadar kalas gibi sevişebilir ya da sevişiyor rolü yapar!
bir daha seviştirmeyin bu kızı.
romantik komedi adlı filmi çekilir kılan hatundur. durudur,masumdur,güzeldir. tatlı ve iyi kalpli içten pazarlıklı olmayan kızlara aşık olunması gerektiğinin kanıtıdır. türk kızına göre,biraz fazla uzun ve sıska olmasına rağmen bakışları ve gülümsemesiyle hayran bırakır.
cildindeki gözenekler makyajla bile kapatılamayan hatun.
aslında çok sevimli bi güzelliği var. yani aşırı boyutlarda güzel bi kadın değil ama tatlı işte. fakat cilt sorunu ekrandan çok belli oluyor. resmen cildindeki gözenekler krater kıvamını almış. kötü duruyor.
derhal diksiyon dersi alması gereken insan.
zira oyunculuğunun ciddi anlamda yavan olması, tamamiyle konuşmasındaki sıkıcı ses tonundan kaynaklanmaktadır kanaatimce. hani sanki replikleri bir kağıda yazıp da vermişsin kızcağızın eline, o da düz yazı gibi baka baka okuyor oradan. resmen yazıdaki noktalama işaretlerini bir bir görüyorum ben bu kız konuşunca. haliyle isterse gözleriyle dolu dolu baksın, isterse hakikatli bir ağlama sahnesinin altından başarıyla kalksın, ne olursa olsun izleyiciye, en azından şahsıma, samimi gelmiyor oyunculuğu.
son olarak kastetmek istediğim şeyin tam olarak anlaşılması için haluk bilginer'e ve onun canlandırdığı karakterleri konuşmasıyla, jest ve mimikleriyle bütünleştirmesine, rolüyle tek vücut olmasına bakılmasını öneririm.
haluk bilginer'le karşılaştırma falan yapmadım tabii ki, iyi bir örnekti sadece. yok daha neler..
oyunculuk meziyetlerine bakıldığında hollywood'a ihraç etsek dediğimiz hem güzel hem yetenekli zaten dünyada sedef gibi bi angelina jolie var bir jessica alba*.
kıvanç kasabalı nın eşi,çok doğal ve güzel bir bayandır.oldukça da mütevazi canım, bir kahvaltı mekanında eşiyle beraber kendisine sıra gelinceye kadar ayakta beklediklerine şahit oldum.