--spoiler--
yoksa ayrılmak mı gerekince?
nedir insanı başkasına bağlayan?
güzelliği mi? bilmez kimse bu soruların cevabını..
kimi sever güzelini, kimi sever özelini...
--spoiler--
dünyaya bencil bakmadım asla,
saçların günah koksa kirpiklerinde ihanetten dökülse kirpiklerin,
tırnaklarından yabancı ellerin soğukluğu süzülse sevgilim,
rıhtımda bekleyen benim...
yaşarken bahçen göçünce mezarın kalbimdir derdin,
içine gömmek için mi kıydın bana,
hiç gelmesende bekliyeceğim,
güvertelerde uçuşan nice eller var,
banada bir gün yanlışlıkla bir mendil sallayan olur,
seni saadet kuşlarının kanadı getirmişti,
leylek gagalarında yaban ülkelere göçesin diyemi,
ruhumun iklimine uysan ne olurdu,
degiştirirdim inan dünyayı değiştirirdim isteseydin,
dileseydin kutuplarda hurma toplardım,
hiç dönmesende bekliyeceğim gülüm,
güvertelerde uçuşan nice eller var banada siyah bir mendil sallayan olur bir gün,
ben gözlerim beklemekten kör olmuş,
hasret şarkıları söyleyecegim iskelelerde,
etme gel gülüm bu gece ölesim gelmiş.
canım sevgilim dünyanın öbür ucunda da olsan aramızda binlerce kilometrede olsa seni hep seveceğim diyebilmektir aşk.
sebepsiz sevmektir aşk,
nedeni olmadan bağlanmak birine.
gözlerine baktığında erimektir içten içe.
ellerini tuttuğunda titremektir tüm benliğinle.
hatta sarılamamaktır utançtan,
çünkü utanmaktır sevmek aslında,
sevmek nedir aslen?
ölmek mi uğruna?
yaşamak mı onunla?
sevmek mi ömür boyunca?
yoksa ayrılmak mı gerekince?
nedir insanı başkasına bağlayan?
güzelliği mi? bilmez kimse bu soruların cevabını..
kimi sever güzelini, kimi sever özelini...