bir köpek sever olarak evime geldiği ilk gün kendine beni aşık eden kedi cinsi. benim oğlumun adı ash. bi kaç ay sonra çiftleşmesi gerekecek. sevişeceği bir adet british shorthair aranıyor.
1961 yılında iskoç bir çiftçi tarafından bulunmuş, British shorthairin genetik mutasyona uğramış halidir. Fiziksel bozukluğu sebebiyle kendi cinsiyle değil, British shorthairle çiftleştirilmelidir. Aksi taktirde hayatı boyunca acı çekecek sakatlıklara sahip kediniz olabilir. Bildiğim kadarıyla almanya da kanunen de yasakmış iki scottishi çiftleştirmek.
bununla birlikte bakımı en kolay kedi türlerinden biridir. Kendi kendine bakar desek yeridir. diğer kediler gibi kucak sevmez, tırmalamaz, miyav miyav kafa ütülemez. Uyuşuk bir tip olduğundan size yakın bir yerde kendi kendine uyur ya da oynar. siz evde yokken canı sıkılıp aramaz, kendini idare eder. Çok sıkılırsa koyar bir dvd onu seyreder.
Gözleri altın bakır arası olsa da tüy rengine göre değişmesi mümkün. Genellikle gri ve mavimsitrak gri renkli olurlar. Çukulata ve lila renklileri çok bulunmaz, haliyle daha değerlidir.
bildiğin tosun kısacası.
inşallah sağlıklı bir tanesine sahip olma planım mevcut. Hatta bir de british short hair alıp, torun sevmeyi planlıyorum.
an itirabiyle 'hayır' kelimesinden anladığına şahit olduğum kedi türü.
artık bildiğin sözümü dinliyor. 'hayır yapma, cıks cıks cıks' dediğimde %80 yapmıyor. tabi bunda kararlı bir öğreticinin payı büyük.
eve ilk geldiğinde mutfağa falan girmeyi çok isterdi. şu an mutfağın kapısı açık olsa da girmiyor.
yatak odama ara sıra giriyor kapı açıldığında. o odada ne varsa artık, koştura koştura dalıyor içeri. ''gel kızım'' diye diye çıkarıyorum. giderken de poposuna vuruyorum. ''hıııı bi' daha girersen buraya döverim'' gibisinden. ama kıyamıyorum ki şapşalın tipine.
başını yataktan aşağı sarkıtarak uyuyan kedi gördünüz mü siz hiç? işte benim kedim öyle bir kedi.
öncelikle çok uysal bir kedidir.
sizden çok şey beklemez. aman gel benle oyna, beni çişe götür, pisliğimi temizle vs. gibi bir derdi yoktur.
yemeğini, suyunu eksik etmeyin yeter.
o illa ki gelir size yanaşır zaten oyun istediği zaman. en yakın örnek; benim kuki'm. 4,5 aylık bir dişi scottish fold. ama gerçekten çok akıllı bir kız.
ben sevmeye kalkarım, kaçar. ama canı ister; gelir sırnaşır. azıcık okşarsın çenesinin altını, hemen mrrr mrrr... ağzının suyu akar.
tüy döker denmiş; şöyle söyleyeyim size:
halıyı o reklamlardaki gibi elektrikli süpürgeler ile temizleseler; benim daha çok tüyüm/kılım çıkar. o kadar yani.
en çok tüy döken türlerden bir tanesidir. Almadan, sahiplenmeden önce iyice düşünülmesi gerekir. Zira bakımı, püsürü derken "bakamıyorum buna ben!" diye sokağa atmak insanlığa sığmaz.
iran kedisiyle ikisi arasında kaldığım kedidir. müthiş bir sevimlilikleri var ama büyüyünce ne hal alacaklar merak ettiğimden ve bilmediğimden dolayı almayı ne yapacağımı bilemez haldeyim.
varlığını bir bilgisayar kursunda yanımda oturan ve masaüstünü hep bu kedilerin resimleri ile süsleyen güzel bayan arkadaşımdan öğrendiğim kedi türü. normal kediden terk farkları kulaklarının kırık olmasıdır. http://www.pet.gen.tr/2002/cats.phtml?id=45
Bu böyle yenilesi bir kedi cinsidir . iki tane alsanız her saniyenizi onlara bakarak harcayabilirsiniz . O kadar tatlıdırlardır ki kucağa alınıp çok şiddetli sıkıp o mırk diye ses çıkarışlarına ölebilirsiniz .
