"the day we stop lookin' charlie, the day we die" der ve hemen hemen bütün erkeklerin davasını bir cümlede özetleyip geçer kendisi.
yakışıklıdır, karizmatiktir, tangoyu öğrenmeme sebep olmuş adam gibi adam bir aktördür. selam olsun.
Lt. Col. Frank Slade: Clear them little bottles off. And when I get off the phone here, call up Hyman and tell him I want it wall to wall with John Daniels.
Charlie Simms: Don't you mean Jack Daniels?
Lt. Col. Frank Slade: He may be Jack to you son, but when you've known him as long as I have... that's a joke, son.
al pacino'nun oyunculuğunu tartışmak ne kadar yersizse bu filmi tartışmak da o kadar yersizdir.
hayatımda top 5'ı oynayan filmdir.
ayrıca, tango sahnesinde hüngür hüngür ağlatan yegane filmdir.
filmde al pacino kör birini canlandırırken filmde polise kör olduğunu çaktırmamaya çalıştığı sahne müthiştir.
ayrıca filmde al pacino'nun tango yaptığı kızla bir sonraki sahnede otelde buluştuğunu düşünüyorum. Darryl ve carol ile buluşma basit bir yalandı zaten bunu filmde al pacino'da tekrarlamıştı.
al pacino'nun âmâ rolünden ziyade bir kadın nasıl hissedilir, nasıl koklanır, nasıl içimize çekilir, sonlara doğruysa bir okul müdürü nasıl göt ediliri oynadığı film. trafik polisine kör olupta kör olmayan şoförüm taklidi yapması izleyicinin bi süre kayışları kopartmasını sağlamıştır.
al pacino reyizin film çekimlerine başlanmadan önce bir süre körlerle vakit geçirdiği, bu yönde eğitim aldığı filmdir. bu da ne kadar taşaklı bir reyiz olduğunu bize kanıtlar. sonra sen gel bu ülkede oyuncu diye kıvanç tatlıtuğ'u izle.
al pacino'nun bu nasıl bir oyunculuktur deyip, kendisine hayran bıraktırdığı film. gerçekten kör mü diye düşündürüyor insana film sırasında. ayrıca tango sahnesiyle gönlümde taht kurmuştur.
al pacino' nun ne kadar mükemmel olduğunu ispatladığı filmdir. daha iyi oynayabilmek için görme engellilerle de bir süre vakit geçirdiğini duymuştum. senaryosuyla, kadrosuyla bütünleşen bu film; ertelenmeden izlenmesi gereken yapıtlardan biridir.
şaşkınım lan. defalarca izlediğim filmdir ama açıp izleyeyim dedim şimdi telefon geldi filmi durdurdum telefonda konuşurken bir sözlüğe bakayım derken solda bu başlığı gördüm. ibretlik bir hikaye benim için. son olarak demem o ki;
"Hayatım boyunca bacakları değil de, elleri boynuma dolanan bir kadın aradım. " repliği ve diğer müthiş replikleri ile hafızalarda kalan, defalarca izlenecek al paçino filmi.
Al pacino'nun kör bir adamı oynadığı muhteşem film. Film adını ise al pacino'nun konuştuğu her kadının kokusundan hangi parfümü kullandığını ve kullandığı parfüme göre nasıl bir insan olduğunu doğru tahmin etmesinden alır.Sonunda müdüre çektiği ayarda muhteşemdir.
ekşide mi okudum yoksa burada mı bilmiyorum ama bu filmde al pacino' nun performansını anlatan en iyi cümle şudur, üzerine tanımam; ''al pacino aslında körmüş ama diğer filmlerinde gören birini oynuyormuş hissi uyandırmıştır bu film''
tekrar tekrar izlenesi tango sahnesine sahip film, o nasıl güzel bir müziktir öyle insanın içine işleyen. Al Pacino oyunculuğunu konuşturmuş resmen. uçakta kadınları anlattığı sahne, filmin sonundaki tiradı çok etkileyiciydi. Filmi izlerken frank slade karakterine yer yer kızıyorsunuz, acıyorsunuz, gülüyorsunuz en sonunda da helal olsun diyorsunuz.
al pacinonun ben bir efsaneyim diye bağırdığı 1992 yapımı filmdir. yaşlı bir kör bundan daha iyi bir şekilde oynanamazdı herhalde. filmden önce 6 ay körler okulunda yaşayan al pacino bu filmden sonra gözlük kullanmaya başlamıştır. büyüksün al pacino.