scent of a woman

    18.
  1. kör olmayan bir adamın* filmde kör rolü yaparken, polise kör değilmiş gibi davrandığı aşmış film. al pacino ya tek oscarını getiren filmdir ve kendisi kör rolünü oynayabilmek için belli bir süre körler okulunda kalmıştır.
    8 ...
  2. 7.
  3. bakmakla görmek arasındaki farkı anlatan filmdir.
    7 ...
  4. 11.
  5. 1.
  6. 1992 yapımı al pacinonun daha önce defalarca hakettiği oscar ödülüne jüri üyelerince lufedilip ilk defa layık görüldüğü film. yaşlı kör adam rolü daha iyi oynanabilirmi acaba diye düşündürür insana.
    5 ...
  7. 77.
  8. saçlar... hiç buklelerle dolu saçların arasına yüzünü gömüp ağladın mı?
    dudaklar... dudaklarına değince, çölü geçtikten sonra içtiğin şarabın ilk yudumuna benzer.
    bacaklar... ister antik yunan'ın uzun sütunları olsun, ister ikinci el bir piyano. aralarında ne vardır? cennetin anahtarı.

    diyerek, muhteşem bir kadın tanımı yapmış olan aşmış film.

    al pacino bu filmde devleşir. bu filmde gerçekten kör olduğunu, diğer filmlerinde görüyor taklidi yaptığını düşündürtür. bu filmde gösterdiği performansıyla çoktan hakettiği oscarını alırken, kirli sakalları ve dağınık saçlarıyla fena halde karizmatiktir.



    film, kendisinden 2 yıl sonra çekilen pulp fiction daki twist sahnesiyle birlikte, kanımca dünya sinema tarihindeki en iyi dans sahnesine sahiptir. sözü edilen sahneler için;

    http://www.youtube.com/watch?v=aLZl6R7JGCc

    http://www.youtube.com/watch?v=0Nx6Xvt48IM

    son olarak, al pacino büyüksün...
    6 ...
  9. 2.
  10. al pacino'nun yaşayan bir efsane olduğunu bir kez daha kanıtladığı, senaryosu ve oyunculukları ile çok beğendiğim, özellikle al pacino'nun okul müdürüne çektiği nutuğa hasta olduğum film.
    4 ...
  11. 71.
  12. öncelikle: http://fizy.com/#s/16oc04

    ve uyarı: alıntıladığım sözler ingilizce olduğundan bu dile vâkıf olmayan kimselerden özür diliyorum. yine bir sanat olarak gördüğüm çeviriye ben vâkıf olmadığımdan bu konuda saygı duyduğum tümcelere el sürmeye çekiniyorum. affınıza sığınıyorum.

    bu filmdeki diyaloglar, al pacino'nun kendine has oyuculuğuyla(hele o huu-ağ! tepkisi, hah-hah gülüşüyle) oynadığı o karakter, seçilmiş konu ve sunulan dinleti..bir bütün olarak insanı içine doluyor, bir erkeğin kadına olabilecek hayranlığını en güzel biçimde anlatıyor. nasıl desem ki her sahnesinden pay çıkarılabilecek kadar anlam dolu. tıka basa. güzel, güzel. sadece diyaloglarından birkaç tanesini paylaşmak istiyorum:-hatta sadece yarbayın söyledikleri, bir nevi monolog-
    --spoiler--
    (genç yardımcımız, yarbayı intihar etmekten vazgeçirdikten sonra konuşurlarken)

    Just the thought
    that maybe one day, I'd --
    I could have a woman's arms
    wrapped around me...

    and her legs
    wrapped around me.

    That I could wake up in the morning
    and she'd still be there.

    Smell of her.

    All funky and warm.
    --spoiler--

    özlem.

    --spoiler--
    Women! What can you say? Who made 'em? God must have been a fuckin' genius. The hair... They say the hair is everything, you know. Have you ever buried your nose in a mountain of curls... just wanted to go to sleep forever? Or lips... and when they touched, yours were like... that first swallow of wine... after you just crossed the desert. Tits. Hoo-ah! Big ones, little ones, nipples staring right out at ya, like secret searchlights. Mmm. Legs. I don't care if they're Greek columns... or secondhand Steinways. What's between 'em... passport to heaven. I need a drink. Yes, Mr Sims, there's only two syllables in this whole wide world worth hearing: pussy. Hah! Are you listenin' to me, son? I'm givin' ya pearls here.
    --spoiler--

    yine özlem. arzu. hayranlık.

    --spoiler--
    Lt. Col. Frank Slade: [Randy brings Frank a glass of whiskey] Thank you Randy. You still with Snowqueen Sugar?
    Randy: Snowflake. How come you always get that wrong?
    Lt. Col. Frank Slade: Because it's not important for me to get it right.
    --spoiler--

    burada insanların sabit ve basit bir yaşayışa razı olmalarına bir dokundurma yaptığını ve yine, insanların aslında sahip oldukları doğal bencilliğin açıksözlülükle dile getirildiğini söyleyebiliriz.

    --spoiler--
    Lt. Col. Frank Slade: Are you blind? Are you blind?
    Charlie Simms: Of course not.
    Lt. Col. Frank Slade: Then why do you keep grabbing my goddamn arm? I take your arm.
    Charlie Simms: I'm sorry.
    Lt. Col. Frank Slade: Don't be sorry. How would you know? You've been watching MTV all your life.
    --spoiler--

    amerikan aile yapısına, toplumsal bozulmaya; kültürel, geleneksel, ahlakî değerlerin eksikliğiyle yetişen nesillere ve zoraki mankafa bireylerin yetişmesine bir göndermede bulunduğunu görmek için fazla kasmaya gerek yok. -ben kasarım bana bakmayın-

    --spoiler--
    Lt. Col. Frank Slade: [shouting] I'm in the dark, here!
    --spoiler--

    insanın kanına dokunuyor... (bkz: 3 aralık dünya engelliler günü)

    --spoiler--
    Lt. Col. Frank Slade: [Frank plans to kill himself and Charlie as well but hesitates] You don't wanna die.
    Charlie Simms: Neither do you.
    Lt. Col. Frank Slade: Give me one good reason not to.
    Charlie Simms: I'll give you two. You can dance the tango and drive a Ferrari better than anyone I've ever seen.
    Lt. Col. Frank Slade: You never seen anyone do either.
    --spoiler--

    intiharlar yardıma muhtaç olmaktan doğar. ve birer yardım çağrısıdır esasında her bir intihar girişimi. burada yarbayın plânında engellenmek olmadığını biliyoruz, ama plânı işlemediğinden ve engellenmesi sırasında yardıma muhtaç olduğunu hissedebiliriz.

    --spoiler--
    Lt. Col. Frank Slade: Haven't you heard? Conscience is dead.
    Charlie Simms: No, I haven't heard.
    Lt. Col. Frank Slade: Well, then, take the fuckin' wax outta your ears! Grow up! It's fuck your buddy, cheat on your wife, call your mother on Mother's Day! Charlie, it's all shit.
    --spoiler--

    7 milyar insan...ne bekliyorsun ki?

    --spoiler--
    Lt. Col. Frank Slade: Then, I'm going to lie down on my big beautiful bed, and blow my brains out.
    Charlie Simms: Did I hear you right, colonel? You said you're going to kill yourself?
    Lt. Col. Frank Slade: No. I said I'm going to blow my brains out.
    --spoiler--
    *
    --spoiler--
    Lt. Col. Frank Slade: [Lt. Col. Frank Slade is speaking in defense of Charlie Simms at meeting at the Baird School] Now I have come to the cross-roads in my life. I always knew what the right path was. Without exception, I knew, but I never took it. You know why? It was too damn hard. Now here's Charlie. He's come to the cross-roads. He has chosen a path. It's the right path. It's a path made of principle that leads to character. Let him continue on his journey.
    --spoiler--

    doğru yolu bilmek ama seçmemek. zahmetli olduğu için...bazı insanlar azimsiz doğar ya da yetişir.

    --spoiler--
    (şükran yemeğine gittiği abisinin evinden çıkardığı kavga sonrasında ayrılırken)

    Lt. Col. Frank Slade: Goodbye, Willie. I'm no fucking good. I never have been.
    --spoiler--

    o mu kötüydü? yoksa o mu hiç bastırmamıştı duygularını, benliğini, egosunu, arzusunu? kim iyi ki, neden iyi ki, kime iyi ki?

    filmin transcripti için: http://www.script-o-rama....nt-of-a-woman-script.html

    filmden üstteki ve diğer alıntılar için: http://www.imdb.com/title/tt0105323/quotes
    4 ...
  13. 90.
  14. (bkz: Scent of a Woman)

    al pacino nun en iyi erkek oyuncu oscarını kazandığı 1992 yapımı bir filmdir.

    alınacak ders ise:
    bir kadını evinden aldığında önce arabanın ön kapısını yavaşça aç ve onu arabaya bindir. rahatça koltuğuna otursun. sonra mutlaka arabanın arkasından dolaş önünden değil. tam arabanın arkasına vardığında arabanın içine şöyle bir bak.. eğer kadın senin bineceğin kapının kilidini açıyorsa o kadınla evlen. yok eğer ne kadar değerli olduğunu düşünerek kendi yerinde sadece gururlu bir şekilde oturuyorsa o kadınla eğlen.
    4 ...
  15. 60.
  16. --spoiler--
    tango sahnesi elbet güzel olan filmdir ancak vurucu sahnesi charlie'yi disiplin kuruluna karşı savunduğu sahnedir. orada militarizmin içindeki anarşizmi göstermiştir bize adeta... charlie'yi evladı gibi müdafa etmiş ve ona karşı olan alayının .mına koymuştur laflarıyla.
    belirtmeden geçemeyeceğim, george, sen bir ibnesin ve sana laflar hazırladım. evet.
    --spoiler--
    3 ...
  17. 22.
  18. en güzel isimli film seçtiğim * filmdir kendisi.

    (bkz: kadın kokusu)
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük