yani yuh artık o çocuk tam ergenliğe girmiş en sancılı dönemini yaşarken onu nasıl bükebiliriz nasıl yaşken eğebiliriz mantığı var. nerden mi çıkardım bunu? duygusal iniş çıkışlar toplum içinde yer edinme merakı, hayatı sorgulama çalışmalarının en yoğun olduğu dönem ergenlik, gençler hem duygusal hem de fiziksel açıdan olgunlaşır bununla birlikte karşı cinse merak artar kim kimi öpmüş kim kimi seviyor başlıca konulardır.
rockçı olur rapçi olur sonraki gün bi bakarsınız popçu olmuştur. değişkendir. özenir sigara içer, cm punk'ı görür bırakır falan. böyle bir dönem bu. ilerideki karakterin sikik temellerinin atıldığı dönem yani. benim ilkokuldayken 11 saatim sırf okulda geçerdi mesela. 2 saat yolda, 1 saat hazırlanma, 8 saat dersle. eve gelince de yorgun olurdum tamamen okul modundan çıkardım ne ders tekrarı ne ödev. 5.45 de uyanmışım 5.30'da eve gelmişim bünye çökmüş ne dersi ne tekrarı? televizyon karşısında yatardım direk.
zaten kalmış 13 saat 8 saat uyuduk diyelim kaldı 5 saat. yemekti oydu buydu doğru düzgün kalan süre bir anda 2 saat falan olurdu. bu yaşta hem psikolojik olarak kendine güvenli olmak hem de fiziksel olarak sağlıklı olmak için spor çok önemlidir. sporu araya sıkıştırmak için de uğraşırdım elimden geldiğince.
sonra mesela kitap okumak çok önemli o yaşta. yani kitap zevkini keşfetmek, bazı sorulara cevap bulmak için gerekli. beyni besliyor, size mutlaka bir şeyler katıyor. fakat 2 saatlik sürede kitap mı okuyayım ders mi çalışayım ikileminde zorunlulukla da olsa ders çalışırsınız.
veya çalışmazsınız kitap okur kendinizi geliştirmeye çalışırsınız o zaman da direk psikolojik baskı. yok bilmemkimin oğlu istanbul erkek kazanmış her gün 1000 soru çözüyormuş zaten. ben sözelde hadi 50-100 soru sıkılmadan çözerdim de matematik 25 soru 1 saat alırdı. fen en güzeliydi herhalde, onda coşardım. geçen gün eski matematik test kitaplarımı buldum işaretlemişim yanına da "çözülecek!" yazmışım. hepsinde 5. sorudan sonrası boş. bir de klasik yalan "liseye kapağı at en az 2 sene rahatsın." pardon da babayı rahatsın. ömrümü çürüttünüz ya.
kısaca;
sbs lgs oks adı ne olursa olsun beyni öyle bir uyuşturur ki sonra baktığınızda oha ben nasıl dayanmışım buna dersiniz. sonra da yok bizim insanımız niye böyle niye şöyle niye yeterince kültürlü değil falan derler. kültüre zaman mı bıraktınız? hadi oks 1 seneydi şimdi bu çocuklar aynı şeyleri 3 sene yaşayacaklar. sinirlendim gece gece.
inanılmaz saçma bir sistem ile, 3 kez yapılan sınavdır. saçma olmasının nedenleri ise;
1)kardeşim, bu çocuklar 8. sınıfın sonunda 1 kerelik eziyet ve stres çekecekken, sen daha 12 yaşında olan küçük bir çocuğun sırtına, böylesine büyük bir sorumluluk yüklüyorsun, ve bunu 3 sene boyunca senede 1 kez yapıyorsun. nasıl bir dallamalık bu arkadaş? 6. ve 7. sınıf, çocuğun ergenliğe girip yeni şeyler keşfettiği dönem olmalı, geleceğini etkileyecek saçmalıklar silsilesine hazırlandığı bir sınav dönemi değil. ki çocuk, geleceğini sırtlanacak sorumluluğa sahip bir yaşta değilken henüz...
2)ulan ben hatırlıyorum, bu lgs şeysine girerken, 6., 7. ve 8. sınıflarda hep yatmıştım, dersle alakam olmadı, sınıfı geçecek kadar çalıştım hep. ama lgs'den 4 ay önce bir girdim olaya, o maksimum 4 aylık çalışmayla hayal bile edemeyeceğim bir yer kazandım. ama sen diyorsun ki, yeni sistemde, bu çocuklar böyle bir şey yapamaz. eğer yaparsa da matematiksel olarak; 4x3=12 ay = 1 yıl boyunca toplamda kasmaları lazım. e ulan. ulan bu çocukların günahı ney? nasıl bir şeydir bu kardeşim? burası japonya mı? aynı hırs ve yarış ortamını yaratıp da japonya gibi olmaya çalışıyorsanız, dönüp de oturma organımla gülerim afedersiniz. sizin bu sistemi sikertmeniz ile onlar gibi olmak zor biraz anam.
3)bir de, ingilizce çıktı bu yeni sınav sisteminde. eskiden sosyal, fen, matematik, türkçe verir çıkardın, şimdi ingilizce kasacan bir de? bak bak bak... sen diyorsun ki hakkari'de, daha öğretmeni, okulu olmayan çocuk ingilizce öğrensin, must/mustn't öğrensin, should/shouldn't öğrensin, if clauses öğrensin, gelsin öyle girsin sınava diyorsun. tek birşey söylerim bu duruma. yok iki şey söylerim. bir; ne ekersen onu biçersin. iki -ki bilimin altın kuralıdır-; hiç birşey yoktan var, vardan yok olamaz. sen bu çocuklara un vermeden ekmek yapmalarını istiyorsun arkadaş, bu ne perhiz bu ne lahana turşusudur benim kafa basmıyor.
evet, durmak yok, sistemin .mına koymaya devam.
not: öss'yi de kaldırdılar, seneye yeni sistem g.te girecek. bilmem kaçıncı kez öss'ye girecek biri olarak onun için de söyleyecek bir kaç sözüm var ama burada değil...
kaldırılan sistem. meb yılda tam otuz altı sınav (rakamla 36) yapmaya karar vermiş. hem de okulun normal yazılıları da devam edecekmiş bu arada.
bebeler kendi sınıflarında ama başka okullardan gelen öğretmenlerle otuz altı tane sınavdan geçecekler. ben diyorum ki ateşli silahlarınızı çıkarın vurun bu çocukları belki canlı kurtulurlar.
kahrolsun abartılan bağzı şeyler.
Kalkmasını istediğim sınavdır. Çocukları bu yaştan strese sokmak nedir ya? 14 yaşındaki çocuğun bu kadar hayati karar vermesine çalışmak nedir? intihar etmiş küçücük çocuk, nedir bu? Sınavdan çıkan her çocuk ağladı lan, güzel geçen diyen yoktur eminim. Ambargo uyguluyorlar resmen çocuklarına. Bu stres, bu çaba. Hakkımı helal etmiyorum bu sisteme, bu soruları yapanlara.
Geçen yıl yüzlerce birinci çıkmasından dolayı bu sene soruları zorlaştırılmış sınav. Özellikle türkçe ve matematik bütün sınıflarda zordu. Ancak çocukların kitap okumaya teşviki açısından güzel de olmuştur. Bir diğer boyutu ise dersanelere olan bağımlılığı iyice arttırmıştır.
