schopenhauer'ın aşkın metafiziği kitabında etrafında dolanıp teğet geçtiği ama ben ve birkaç arkadaşımın ılık bir eylül akşamı yakan top oynarken yakaladığı şahaser bir görüş.
doğanın en başat amacı neslin devamı üzerinedir. bu yüzden de güçlü, sağlıklı, becerikli bireylere ihtiyaç duyar. yani bireyler aslında bir piyondur doğanın işleyiş düzeninde basit bir mantıkla bakarsak, herkesin eşcinsel olduğu bir düzende nesil zaten devam edemez. hadi bu düşünceyi çok yüzeysel ya da ütopik bulduk ve yalayarak geçtik.
çok genç insanların, kötü, zayıf, kusurlu ve bücür kalan çocuklar ürettiğini, aynı şeyin yaşlı
erkekler için de geçerli olduğunu belirtir aristoteles. bedenin kusursuz ve kuvvetli olması için ne öyle çok genç ne de çok yaşlı insanlar çiftleşmelidir. böyleleri sadece yetersizliğe, kusura yol açar ve zayıf, hasta, embesil kişiler meydana getirir. sonuç olarak ikisinin de spermlerinin sağlıksız, zayıf ve bu spermlerden doğan çocukların da aynı şekilde ibnemsi ya da başka türlü arızalarla bezeli olduğu düşünülür.
işte burada doğa ve yüce rabbim devreye girerek iki kötüden en az kötü olanını devreye sokuyor.
oğlancılığın genelde 50 yaş üstünde yaşandığını dikkate alıp bunu spermlerin zayıflamasına,
güçsüzlüğe, erkeğin üremi fonksiyonu kaybetmesine bağlayın lan. yani doğa onu başka bir yere kanalize ediyor, çünkü bu durumda kendinden üretilecek çocuk sağlıksız, yani ileriki nesiller için tehlike arz ediyor.
genç yaşta gösterilen oğlancılık eğilimlerini de benzer bir etkiye bağlanır. doğa ihtiyatlıdır.
önlemini önceden alır. aristoteles göre sağlıklı çocuklar üretme yeteneğine haiz olmayan
bireylerin erken yaşlarda, yani üreme durumundan hemen önce, oğlancılık eğilimine sessizce ve ağır ağır kaydığı gözlemlenir. kimisi oturarak işer kimisi de sınıfta sıra kenarlarına sürtünür dışavurum olarak.
doğa iki kötünün en az kötüsünü seçiyor. aslında sapkınlık gibi görülen oğlancılığa müsade
ediyordur ki, bu sağlıksız bireylerin kendi cinslerine yönelip de kusurlu çocuklar üretmesini
kısmen engelleyebilsin, neslin devamı sekteye uğramasın. alemi kendileri gibi topa çevirmesin.
birbirlerine vurup vurdurarak kendi başlarını yesinler de ulumalarıyla başkalarını rahatsız
etmesinler.
homofobi, ibnelerden korkmaymış, hadi lan oradan, bir kadın bile sikemeyen adamdan kim
korkar, ama sağlıklı her erkek ibnelerden nefret etmeli, mahalle aralarında sıkıştırmalı onları,
gerekirse pandik atarak usulca yoluna devam etmeli ama, fazla yüz göz olmamalı.
homofobik nefret söylemi üreten cahil beyanı.
ben heteroseksüel bir erkek olarak , eşcinsel hemcinslerimi çok seviyor , homofobiklerden de nefret ediyorum.