şehit yakınları ile sağlık çalışanlarını aynı kefeye koymak değişik bir kafa. ben ameleyim mesela, inşaat sektörünün patladığı 2008-2015 yılları arasında ebem sikildi, ama ücret ödedim otobüslere. kendinizin inşaatçısı olun? he he ne değişik insanlar var. kafasındaki sağlıkçı profilinden kurtulamamış.
arkadaşlar bazı meslekler gerçekten zordur doğru. fakat bu zorluğun derecesi nispetinde bir maaş, bir de itibar kazanılıyor zaten. Kimse sağlıkçılara saygısızlık yapsın demiyor. bir şirkette bir dönem yoğun çalışan personel için çalıştığı saate ödediğin ek mesai haricinde üstüne sadece o personellere bir de ikramiye dağıtırsan, diğer personellerin motivasyonunu düşürürsün.
99 depreminden sonra 2 yıl boyunca ahmet mete ışık arayı her programa çıkartıp sonunda yılın en yakışıklı adamı seçtiğimiz gibi, pandemi döneminde sağlıkçıları alkışladık. sağlıkçıları sosyal medyada övdük. sağlıkçıları baş üstünde tuttuk. Sağlık bakanı idol oldu. sağlık bakanı caps oldu. sağlıkçı ablamızı takip eden sapıklar bacımızı takip etmiş gibi tepki gösterdik. sağlıkçı doktorları dövmeye kalkanları ötekileştirdik, yerdik, yer yer küfrettik. kimse pandemi döneminde emekliliğini isteyip ben hiç bulaşmayımcı doktorları konuşmadı. kimse pandemiyi bahane edip 10mt den hastanın yüzüne bakmadan hasta savuşturan doktorları eleştirmedi.
bu ülkenin temel problemi ya hep - ya hiçcilik işte... rahmetli socrates yaşasaydı da dile gelseydi, toplumun önümüze servis ettiği hazır düşünce tüketimini bi örseleseydi. ya iyi - ya kötü den oluşan ve üçüncü bir seçenek sorgulatmayan popüler kültürün insanlığı ne hale getirdiğini bir görseydi. eleştirel düşünmeyi hep hata bulma olarak gören bir toplumun yanlışını yüzüne vurabilseydi. ama yok işte.
bu insanların pandemide tabiri caiz ise hayatları kaydı çalışmaktan. devletin bu insanlara verdiği 3 kuruşluk şu avantajı diline dolayanda gram kendine saygı olamaz.
hastaneye gittiğinde en kral muameleyi isteyen adamlar buna laf ediyor.
o zaman cem yılmaz ın dediği gibi, kendinizin doktoru olun gitmeyin hastaneye. bırakın şu insanların da yakasını 3 kuruşluk devlet imtiyazı için.
popüler kültürün kölesi olmuş bir kurumsal uygulama. işte bu yüzden doktorlarımızın götü kalkık. yıllarca kutsal meslek diye, latinceden işi öğrendiler diye tepemize çıkardıkları doktorlar yetmiyormuş gibi, şimdi de sağlıkçıya ulaşım ücretsiz, yok yaa? sebeb? çünkü sağlığımızı koruyorlar. hadi canım.
sağlıkçıya yemek vermeyin, kendi yapsın o zaman. sağlıkçıya elektrik ulaştırmayın, makina üretmeyin elle yapsın kontrollerini. sağlıkçıya kalem vermeyin, önlük dikmeyin, ayakkabı üretmeyin, don giydirmeyin...
Sağlıkçılar, bir insanın şifa bulması için gereken binlerce sebebten sadece bir tanesidir. bunların hepsi bir araya gelmedikçe beklenen netice hasıl olmaz. tüm bu sebeblerin birleşip ortaya çıkarttığı bir sonucu sadece birinin marifeti gibi gösterirsen, diğer tüm iştirakçilere haksızlık etmiş olursun.
polislere de sağlık çalışanlarına da bedava olmamalıdır. zaten onlara ücretsiz olduğu için bize pahalı oluyor, çünkü gerekli finansmanın sağlanması için bize sürekli zam yapılıyor ama gel de anlat buradakilere.
Pandemi gazıyla yapılan bir uygulama. Bana göre haksız bir uygulama, sen yaptığın iş için maaş alıyorsun, her iş gibi "kendi isteğin ve iradenle seçtiğin işin riskleri var" kusura bakma.
Aman ne ödül. Beni hiç rahatsız etmeyen olay. Bence insanlar toplu taşımaya ihtiyaç duymayacak yaşam standartını sağlayamadığı için kendine kızmalı. Sağlık çalışanları da bu korona sürecinde en fazla yıpranan meslek grubu ayrıca.
maliyeti diğer vatandaşlara yüklenen olaydır. zaten maaşını aldıkları bir işi yaptıkları için ücretsiz ulaşımla ödüllendiriliyorlar ama belediyeler de acısını bizden çıkarıyorlar. ücretsiz olması doğru değil, cüzi de olsa bir ücret alınmalı.