Türk vatandaşlarının cebinden çıkan paralarla Suriyeliler besleniyor. Doğudaki öşşexçi halka da türkler bakıyor. Türkler enayiliğine doymasın. Bir insan enayi oldukça onu silkeleyen çok olur.
2 milyon 600 bin ameliyat demek kafadan 2 milyon 600 bin "insan" demek. ki bunlar sağlıksızlar. bir de sağlıklıları katın işin içine...sonra ülkede asgari 5 milyon mülteci kol geziyor dediğimizde yalan diyorlar.
sn. sağlık bakanımızın açıkladığı suriyelilere verilen 754.000 doğum hizmeti.
maliyet olarak her bir doğum sosyal güvenlik kurumuna dahil veya özel hastanelerin ortalamasını alırsak 10.000 liraya mal oluyor diyelim.
sigortası olmayan (ssk veya özel sağlık sigortası) türkiye cumhuriyeti sosyal güvenlik kurumuna bir katkısı olmayan bir hastanın doğum maliyeti...
Normal doğum: 8.500 TL – 16.500 TL
Sezaryen doğum: 9.500 TL – 17.500 TL
Epidural doğum: 10.500 TL – 18.500 TL
hastane benim olsa, babamın oğlu benim hastaneye doğuma eşini getirse ve ondan para almasam bana doğumun ortalama maliyeti 10.000 lira.
754.000 doğum 10.000 liradan 7.540.000.000 lira.
sabah doğurdu, akşam taburcu oldu ücretleri bunlar. anne bebek sağlığı için doğumda ve doğumdan sonra komplikasyonlar travmalar bakım gözetim tedavi vs yapılan masraflar ücretlendirmeler hariç.
yine suriyelilere verilen 97.000.000 polikliniktik hizmeti.
yukarıda ki örrnekte olduğu gibi "abi ya dükkan benim mal benim" diyerek hastane benim olsa, muayene giren doktor dç prof uzman hekim operator doktor vb kölem olsa bedavaya çalışsa hastane giderleri teçhizat sağlık malzemesi vs vs düşünülürse en az bu suriyelilerden 100 lira insan başına ücret almam lazım.
97.000.000 muayene 100 liradan 9.700.000.000 lira.
bu sırada sigortasız olarak bir hastanede muayene ücretleri minumum...
Uzman doktor muayene ücretleri: 500 – 1.500 TL
Doçent doktor muayene ücretleri: 750 – 1.800 TL
Profesör doktor muayene ücretleri: 1.000 – 3.000 TL
dükkan benim, hastane benim ya...
bağ benim belletirim, ameliyat benim hallettiririm dedik.
bu yapılan 2.600.000 ameliyatın yine minumum fiyatını alsak hadi 5.000 lira diyelim ortaya çıkan rakam 13.000.000.000 lira.
bakınız ameliyat sonrası rehabilitasyon - bakım - tedaviler vs hesaplamaya dahil değil.
3 milyon yataklı tedavi yapılmış. odanın sterilizasyonu, yatak sayısı, refakatçi sayısı vs bunları dahil etmesek özel ve devlet hastanesinde günlük ortalama 1.000 lira diyelim. 3 milyon kişi 4 gün tedavi süresi yaşasa
bu da 12.000.000.000 lira eder.
kuş kadar aklımız, 2+2= 5 eder seviyesinde hesap bilgimizle sn. bakanın açıklamalarına bakarsak sosyal güvenlik kurumu kasasından suriyeliler için sadece sağlık harcamaları için çıkan para minumum 40 milyar lira.
bakanın açıklaması böyle, bu 40 milyar lira da ortaya çıkan minumum rakam....
maalesef bizim paralarımız nereye ne kadar harcanıyor bilemiyoruz, hesap soramıyoruz. sonuç olarak emekli olunca maaş olarak anca sadaka alıyorsun.
insan kaçakçıları tarafından ülkemize doldurulan suriyeli olmayan ya diğer ne idiği belirsizlerin sağlık harcamaları kaç lira?
sağlıktan başka bunlar yüzünden güvenlik maliyetleri, nakdi ödeme, gsm operatörlerinden yabancılara yapılan indirimler, diğer sosyal yardımlar ile projelerin maliyeti kaç lira?
türkiye'de şu an sosyal güvenlik şemşiyesi altında çalışan 35 milyon insan var. bu çalışanların ürettiği ve sübvanse sosyal güvenlik ödemeleri-primleri anca suriyelilere yeter, emeklilere çalışana yetmez. bunun için aylarca yıllarca ameliyat mr vb sırası bekleniyor, bunlar yüzünden muayene sırası alınamıyor, bunlar yüzünden hayati ilaçlar hastalıklar sosyal güvenlik ödeme sisteminde karşılanmıyor. bunlar yüzünden göz diş vb tedavi çalışanlar için emekliler için hayal oluyor. bunlar yüzünden muadil ilaç saçmalığı yaşanıyor, bunlar yüzünden ne bileyin sosyal güvenliğin verdiği cam çerçeve sağlık kullanım için uygun olmuyor.
okurken tüylerimin ürperdiği açıklama. türk vatandaşlarına ne kadar yapılmış sağlık bakanlığı bünyesinde sağlık bakanlığının karşıladığı kadar onuda bir aktarsalar keşke.
bu kadar yüksek maaliyet bize borç olarak dönüyor maalesef. benim ödediğim sigorta primleriyle babamın emekli maaşı ödeneceğine suriyelilere bakılıyor. o yüzden benim ödediğim sigorta ücreti 13 bin prim günü olan babamın emekli maaşından yüksek.
yazarlardan biri ara eleman ihtiyacını karşıladıklarından bahsetmiş. türkiyenin sorunu ara eleman ihtiyacı değildi ki. türkiyenin sorunu aşırı düşük işçilik ücretleri, işsizlikti. bu daha da fazla ortaya çıktı.
yanlış politikalar ülkeyi uçurumun kenarına getiriyor maalesef. umarım bu yanlışlardan en kısa zamanda dönülür diyeceğim ama çok uzun zamandır yanlış yapmakta ısrarcıyız.
yukarıda amale hesabı yaptım. sn. bakanın dediği doğru, gerçek sayılar olduğunu kabul etsek bile sağlık harcamalarının maliyetini 40 milyar lira çıkardım.
ucundan azıcık değinerek örnek verdim.
ne bileyim, doğum yapan suriyeli sabah doğum yapıp öğlen taburcu olsa, anne bebek için hastanede yatmasına müşahede altına alınmasına gerek olacak bir travma komplikasyon yaşanmasa, özel sağlık kuruluşlarında yapılan müracatlar ile muayene sevk olmasa, uzman hekim dç prof muayene etmese, sıradan bir devlet hastanesinde yatsa, basit bir 2-3 yatış kontrol gerektiren ameliyatlar olsa, özel uçaklar yollayıp getirdiğimiz suriyeliler, ambulanslar, yerinde sağlık hizmetleri, verilen ilaçlar, sağlanan medikal malzemeler vs. vs. vs bu kalemler hesaplamaya dahil değil.
en az minumum rakam sadece suriye postasına 40 milyar lira.
ya diğerleri...
dikkat ediniz, bu sağlık harcamaları minumum rakam.
çalışanların ücretlerinden kesilen çalışanların alacağı sağlık hizmetleri ücretlerinden kesilen, emeklilikte alacağı emekli maaşlarından kesilen, işsiz kaldığında alacağı işsizlik sigortalarından kesilip harcanan 40 milyar lira.
tamam, sosyal güvenlik bakanlığını anlattık-anladık...
ya belediye-yerel yönetimlerden, aile bakanlığından, iç işleri bakanlığından , imar iskan bakanlığından, kültür bakanlığından, milli eğitim bakanlığından vb kurum kuruşlulardan (dernek vkıf sivil toplum örgütleri vs) bu suriyelilere yapılan güvenlik harcamaları, iskan harcamaları, eğitim harcamaları, toplumsal entegrasyon, gıda giyim vb yanı sıra nakit yardım harcamaları nedir-ne kadardır?
tüm bu vatandaştan alınan vergiler ödemelerle hükümetçe tüm bakanlıklarca ve sivil kuruluş vakıf dernekler vb tarafından harcanan ve ileride harcayacağımız para suriye afganı vs yasadışı göçle tüm gelenlere ne kadar oldu-olacak?
bilmiyoruz ama tahmin edebiliyoruz.
biraz zeka biraz öngörü biraz eğitim ile örn: 5 kişi misafirliğe geliyor ne kadar yemek yer hesaplamak hazırlık yapmak gibi.
insan kaçakçılığıyla gelenlerin "savaştan kaçan sığınmacı mülteci göçmen" vs diye bize anlatılan-dayatılan, aslında uluslar arası insan kaçakçılığının ürünü olan bu insanlar hangi statüde oldukları belirlenmemiş bu insanların doğum-ölüm hızına bakarak şu an 20 yaşında olan bir türk genci 2100 yılında suriyelilerin afganların vs yerinde olup azınlıkta kalacak.
türkiye tıpkı suriye afganistan ırak gibi olacak. hindistan gibi olursak şanslıyız. hele ki yaşanacak istanbul depremi ile şu an 20 yaşında olan gencin torunu nasıl bir türkiye'de yaşayacağını tahmin bile edemezsiniz.
şimdilik sorun para.
çalışana verilecek işsizlik maaşı ile sağğlık harcamaları, emekliye verilecek maaş sağlık harcamaları, sosyal güvenliği sübvanse eden çalışanların ödemelerinin sadaka seviyesinde olup 1 kilo ucuz kıyma almak için saatlerce kuyrukta beklemesinin asıl nedeni ortalama emeklilerin yarısı sayısına ulaşan bu yasadışı olarak ülkeye giren milyonlar yüzünden.
eğer bu yasadışı göç olmasaydı şu an en az emekli maaşı 16.000 lira seviyelerinde olurdu demek abartı olmaz. hükümet emekliye 1.000 lira zam yapmak için zorlanmazdı.
böyle giderse çocuklarınız torunlarınızın derdi paradan daha büyük şeyler olacak. bu vatandaşlık yurttaşlık bilinci oluşmamış, bir arada yaşama kültürü ile sosyal sorumlulukları içselleştirmemiş milyonlar çocuklarınıza torunlarınıza öyle bir ülke yaratacaklar ki...
Kabaca 300 milyar lira falan diyebiliriz.
Dahası da var;
Bir kere sağlık sektöründe kullanılan araç gereç ilaç vs heppppsi ithal. Cari açık arttı. Ekonomi iki yönden zarar etmiş oldu.
Senin doktorun seni tedavi edeceği sürede zamanı ona ayırdı. 10 dakika muayene olabileceksen sana ayıracak 5 dakikası kaldı doktorunun. Yanlış tedavi aldın bu yüzden.
Sen randevu alamadın o gün doktor randevusu dolu diye. Kanser tanısı alacaksan gecikti mesela.
O doğumlar esnasında doğumhaneler ana baba günü oldu. O kargaşada sayısı yetersiz kalan jinekolog-pediatristler oldu. Senin çocuğun öldü belki de.
O ameliyatlar için sen aylarca ameliyat sırası bekledin.
O muayenelerden sonra ne yaptı bu hastalar evine mi gitti? Yoksa poşet poşet ilaç mı aldı? Evet o da senden dostum.
Ha bu arada dönem dönem senin antibiyotik bile bulamadığın oldu.
Ve en önemlisi;
Ülkende 1 milyon vatandaş olmayan bebek doğdu.