korumak ve kollamak, rehabilite etmek ve topluma kazandırmakla mükellef olduğu engelli vatandaşına, hem de utanmadan cameralar karşısında, gözlerin görmediği halde sana iş vermişiz daha ne istiyorsun diyebilen sağlık bakanını savunan zihniyettir(aslında zihniyetsizliktir).
bu sözlerin savunulacak hiçbir tarafı olamaz.
seksen milyonluk ülkede sayıları üç milyonu aşan ve neredeyse her evin bir ferdi konumundaki engelli vatandaşlarımızı özürleri ile döven(bir tanesine sarfedilen şamar gibi sözleri hepsi yemiştir) sağlık bakanı recep akdağ, aslında koca bir milleti ve değerlerini önce sözleri ile dövmüş, sonra da ayakları altına alıp paspas gibi çiğnemiştir.
derhal milletinden özür dilemesi ve bir saat değil bir dakika oturmaması gereken koltuğundan kalkarak, istifa mektubu elinde başbakanlığın yolunu tutması gereken bakanın hala sağlık bakanlığı koltuğunda oturması, oturabilmesi, oturtulması, oturtulabilmesi her geçen saniye şahsen benim içimi kıymaktadır.
biraz olsun vicdanı olan her vatandaşın benimle aynı şeyleri düşündüğüne ve hissettiğine inanmak istiyorum.
