Ne sagci ne de solcu olurum diyen türk insani en sonunda kendi katilinin sempatizani olan suructakilere aglarken bulmustur kendini. Beyin tutulmasinin ne demek oldugunu ne yazik ki bu güzel milletimde cok rahat gorebilmekteyizdir, evet.
Türk insanının anlamadığı görüş. Nötr yaşamaktan ziyade, umursamamaktır.
Adam maaşını yükseltmek için çabalamayan politikacıya destek verir.
Öbürü 1 mayıs ta olay çıkarır. Ertesi gün müdüre yalakalık yapar.
ikisi de bilmezki, zaten amına kodumun dünyası toplasan en fazla 50 sene. 30 senesi çileyle geçiyor. 10 senesi hastanede. Geriye kalanda tv reklam arası gibi.
Dünyayı sikim ki, bizi böyle düşünceli, alıngan, kafaya takan yapıda doğurdu... Yoksa ne güzel mutlu yaşardık...
aslında iki görüş vardır( ideolilerin üst noktaları) anarşist ve faşist. biri ya anarşisttir ya da faşist. bunu konuşunca hemen anlıyorum ben. ha ayrım şuradan gelir, faşist dar kalıplıdır kendini sürekli bir sınırlandırma peşindedir. anarşistlerin kalıpları yoktur, kendilerini sınırlandırmaz. faşist belli bir otoritenin hemen yanında yer alır anarşist karşında yer alır. faşist köleleştirmek için öldürür anarşist özgürlük için öldürür.
kendi ülkesinde sağ-sol kavramlarının hangi duruşa göre ayrıldığını anlayamamış kişidir. Benim diyen solcuların büyük kısmının milliyetçi, gelenekçi, elitist ve dahi toplumsal eşitsizliği destekleyen insanlardan oluştuğu bir ülkede normaldir.
merkezi kendisi olan bireyin seçtiği yöndür.herhangi birinin,bir fikrin,bir düşüncenin sağında ya da solunda yer almak nasıl saygı durulması gereken bir tercih meselesi ise aynı saygıyı hakeden kendi olma durumu. (bkz: ne yana dönersen dön götün hep arkada kalır.)
sağ ve solun türkiyede amaçlarından, ilkelerinden ne kadar saptığını gören bir kişi bu yolu seçebilir.
illa belli bir siyasal görüşü desteklemek şeklinde bir sonuca bağlanmamalı insanın birikimi, hele fikirlerin kör cahil şekilde savunulduğu böyle bir ülkede. birikimli olan kişi her ideolojiye tarafsız,eğrisiyle doğrusuyla yaklaşandır.bu bakımdan bizde ideolog olduğunu iddia edenlerin içler acısı hali de ortaya çıkmaktadır.
ne zaman türkiye gerçek anlamda düşünce özgürlüğünün olduğu bir ülke olur,insanlar hür iradeleriyle korkmadan fikirlerini ifade edebilirler,işte ozaman sağcı ya da solcu olmamak,bir ideolojiye yakın durmamak kınanabilir hale gelecektir.