bir zamanlar bendim. kendi saç rengini seven kızdır. ama hayat, değişikliklerle güzel bir yer.
böyle düşündüğümden bir gün uyanıp hep hayalimdeki saçlara kavuştum. açık renkli kısımlarıma mavi ve pembe ekledim. geçişlerle. gençken mutlaka renkli saç deneyeceğim demiştim.
inanın bu saçı ilk kullandığım gün ''ruhun resmen dışına yansımış. şimdi tam çiçek kalbi olmuşsun'' şeklinde alınan yorumlardan önce, aynaya baktığımda kendimi bu dünyada buram buram var olan bir canlı gibi hissetmiştim. insan kendisini nasıl istiyorsa o görünümde olunca kendisi olabiliyor.
saçım zamanla geçti, pembe ve mavinin birbirine karıştığı yerler eflatun oldu. mor tonları. müthiş bir deneyimdi. şimdi yine kendi tonumdayım. saçlarım zarar görmedi. merak ettiğiniz şeyleri yapın ve kendinizi nasıl daha çok sevecekseniz hep o yoldan gidin. her şeyin bilinçli bir şekilde yapılma şekli var. ve dönüş yolları da var. başka sözlere izin vermeyin, hayatta her şey onlara göre felaket.
Benim bu.
Boyatmayı hiç düşünmedim, beyazlarım yok, simsiyah ve parlak bundan sonra da boyatmayı düşünmüyorum.
Yaşlanınca da bembeyaz gezerim. Ya da şartlara göre kısa saçlı kızıl chp teyzesi olurum belki.
canı sıkıldığında, boşluğa düştüğünde kendisiyle uğraşma yoluna sapmamıştır hiç demek. taktir edilesi. ama durrr belki o da kötü zamanlarında saçını başını boyatmıyor ama alkole falan sarılıyordur, nerden bilecen.