sevgilim gençti daha gencecik... hala da genç. ama saçlarına düşen o beyazlar üzüyor beni. o, benim onu gördüğüm kadar görmüyor kendini. bakamıyor ki kendine o kadar uzun süre. ama ben bakıyorum ona, içim titriyor. yanımda ama, sanki kaybedecekmişim gibi geliyor onu. her şey onun sırtında, her zorluk, her imkansızlık, her sıkıntı ve bir de ben...
ben onu ne kadar taşıyabiliyorum peki. tek yapmam gereken "ruhum" dediğinde gönlünü ferahlatmak olmalı halbuki. saçlarına daha da fazla beyazlar düşürmek değil.
evet biliyorum ben o panik havasını. ama kendi adıma değil, sevdiğimi kaybetmek adına... sıkılma bu kadar diyorum, ellerini öpüyorum, saçlarında gezdiriyorum parmaklarımı... o hep gülüyor, her daim seviyor beni. ama saçları, yorgunluğunu tebessümü kadar kolay gizleyemiyor. *