yapılmaması gerekir. ulan ağlayacağım lan, koca adamım oturup ağlayacağım. dedim 3 yapmayayım yanları 3 yapıp üstleri ondan biraz daha uzun tutayım ama olmadı beyler. anasını satayım ara sokaklardan geldim eve, araba camından kendimi görünce irkildim. bu nasıl tip ulan.berberden önce mutlu mesut adamdım. kirli sakalım, şekil verdiğim hafifçe yana yatık orta karar saçımla idare ediyordum. bu ne ulan bu ne? bu kadar kötüsünü tahmin etmemiştim. sakalı da kestirdim, resmen mala benziyorum. biri polise tutup karanlıkta görmedim mala benziyordu dese polis robot resim olarak beni çizer, senelerce yatarım içeride. amk 20 lira para verdim bir de 20. puhhh amk. bir daha berbere gideni siksinler.
tarafımdan üniversiye başladığımda hem saçını gölge yaptıran hemcinslerime tepki olsun hem de içimde kalmasın diye yaptırılmış eylem.
efendim bayansanız ve uzun saçlarınız varsa gittiğiniz hiç bir kuaför saçı üçe vurdurma eylemini kabul etmez.
azmettiyseniz bulursunuz, en kötü ihtimal bir berbere gidersiniz.
bulduktan sonra mı?komedi burda başlar.sıra bekleyenler, özellikle teyzeler, kelimelerle anlatılamayacak kadar tuhaf bakışlarla size bakmaktadırlar. o an herkes size adapte olmuştur. derken işlem sona erer. parayı öder çıkarsınız. yolda herkes size bakıyormuş gelir ya, burda durum farklıdır. herkes gerçekten size bakıyordur.
şimdi işin en zor kısmı gelmiştir, eve doğru yol alıyorsunuzdur, ayaklarınız geri geri giderken bildiğiniz tüm dualar ve dudağınızda belirsiz bir kıpırtı...
eve girdiğiniz anda bandanayı kafanıza geçirirsiniz. bu 3 gün boyunca böyle devam eder, üçüncü günün sonunda "artık nolacaksa olsun" der bandanayı çıkarır, babanızın yanına oturursunuz. işte orda asıl şoku yaşarsınız, günlerdir kabusunuz olan babanız fark etmez bile saçların gittiğini.
dışarda, "tartalım abi" , "buyur abi" şeklindeki cümlelere maruz kalırsınız.
ama içinizde kalmamıştır ve mutlusunuzdur.
the end