Ameliyattan birkaç gün sonra annem gördü. Dedi nervio burda beyaz var galiba.
Anne dedim yapma bak yapma sarıdır o iyi bak. Baktık ve beyaz..
ama sonra göremedim o beyazı. Saç rengim güzel saklıyormuş onu fark ettim. Neyse dün bir anda önüme düştü bir beyaz. Başta kedimin tüyü sandım. Sonra bakınca yarısı kendi saç rengim yarısı beyaz dedim Allah bu benim saç.
Umarım tek bir tane beyazım vardır ve vedalaşmışızdır.
Çok kötü hissettim ya beyaz görünce hayatım ve başarısızlıklarım geçti gözümün önünden.
Ciddi anlamda travmatik bir an olabilir o an.
Gözlerin büyümesi, tele defalarca dokunmak,boyunu ölçmek, başka bir tel daha aramak, yaşın kaç olduğunu düşünmek, göz çevresine geçiş yapmak, yüzü detaylica incelemek ve hızla saça geri dönmek, teli bulmak,dokunmak.... Gibi zincir reaksiyonlar doğurur.
Hz. Ömer (R.A.) halifelik görevini devraldıktan sonra kendi parasıyla bir adam tutmuştu.
Bu adamın görevi her gün belirli saatlerinde Hz. Ömer’in yanına gelerek ona: “Ya Ömer Allah’tan kork, ölüm var!” demekti. Hz. Ömer (R.A.)bir gün görevliyi yanına çağırdı ve görevine son verdiğini söyledi. Bunu duyan adam Hz. Ömer (R.A.)’e: “Ya Ömer bu güzel adetinden vaz mı geçtin?” diye sorar. Hz. Ömer (R.A.) bu soruyu şöyle cevaplar: ”Şimdiye kadar gençtim, saçım ve sakalım ağarmamıştı. Doğru yoldan ayrılmamam için bana her gün ölümü hatırlatacak, Allah’tan korkmamı tavsiye edecek birine ihtiyacım vardı. Ancak bugün aynaya baktığımda saç ve sakalımın ağardığını gördüm, bana ölümün habercisi olarak onlar yeter.”