Kara kedi görünce saçı üç kere çekmek ve bir adım geri gitmek ( ana caddede oyulur insan)
Ders anlatırken duvardaki eğri tabloyu öğrenciye düzelttirmek(simetri hastalığı imiş.)
sayıların hep çift olmasını istemek. saçmadır ama vardır. televizyon izlerken o kişinin yanında sesi 21 yapamazsınız. illa 22 ya da 20 filan olması lazım. hatta bizzat şahit olduğum abartılı şekli bile vardır. lisede bir arkadaşımın, matematik sınavından 73 aldığı için hocanın yanına gidip "hocam çift sayı takıntım var, 72 yapıp bir not kırsanız da razıyım ama lütfen çift sayı yapın" dediğini gördüğüm durumdur. **
takıntılarının karmaşasında kendini kaybetmekten korkmak.
o kadar saçmadır ki hiç bulamadığı kendini kaybetmekten korkarak, helak olan bir bünye hayal edebiliyor musunuz?
umumi tuvaletteyken kapıyı kilitlediği halde içeri biri girecek diye kapıyı tutmak
gayet mantıksız herhalde
geniş ailede diyo ya tuvalette otururken içeri biri girecek diye kapıyı tutan helafobik ulvi hehe
cep telefonunu sürekli ekran altda kalacak şekilde tabir i caizse yüz üstü koymak.aynı ortamda başka biri telefonunu masaya normal koyduysa ona çaktırmadan ters çevirmek.
Biriyle sohbet ederken kişinin üstündeki renkleri saymak.çok renkli giyinenlere bayılmak sohbet hiç bitsin istememek konuşma uzadıkça renkleri baştan saymak.epey keyifli.
-en sevdiğin yemeği sona bırakmak
-gecenin bi yarısı "lenslerimi çıkardım mı acaba?" diye düşünerek ışığı yakmak, net göremediğine emin olmak.
-ikram edilen içeceklerden en güzel bardaklı olanını seçmek.
-gördüğün her boş kağıda adını yazmak.
-başa gelebilecek her durum için a, b ve hatta c planları hazırlamak.
Süslenmiş bir gelin arabasının arka camına yapıştırılan gelin ve damadın isimlerinin baş harflerine bakarak o harfle başlayan kadın ve erkek isimleri türetmek..
Gece yolda yürürken arkanızda birilerin olma ihtimalini düşünüp gölge boyunuza göre size yakınlık mesafelerini hesaplamak..
çizgilere basmadan yürüyememekten tutun da , otele gittiğinde bazı oda sayılarında kalmamaya kadar uzanır gider. uzanır da , o arada da insana hayatı zehir eder, etrafınızdaki geniş çevre yavaş yavaş daralır, çok kısıtlı bir alanda hareket etmeye başlarsınız, masanın ucuna dokunmadan geçemeyen kişiye bir zaman sonra insanlar garip garip bakar, sınava uğurlu kalemle girersiniz- sanki kalem doğruları yazacakmış gibi-, sınavlarda hep aynı kıyafetle gitmekten artık kıyafetinizden tanınırsınız.
bu gibi takıntılar eğer kişinin normal hayatını etkilemeye başlamışsa yardım alın derim.
Elektrik kesikken canınız sıkıldığında TV açma ihtiyacı hissetmek,birkaç saniye sonra kendinize gülmek, karanlıkta kimseye bir şey çaktırmamak, bundan dolayı da kendinizle gurur duymak..