sözkonusu saçlar bir erkeğe aitse, tövbe şekil almaz içine tükürdüğümün saçı. ayrıca favoriler de seyrektir. bir de sakal yoksa artık boku yemiştir bu erkek. tek çare saçı sürekli üçe vurdurmaktır. bitkisel formüller de işe yarayabilir.
sosyete kuaförlerine para bayılmalar, saçı habire yıkamalar, fön çekmeler vs. hiçbir işe yaramadığını gören birey artık saçlarına ellemiyordur. kendi haline bırakmıştır. "ne bok yiyosa yesin *mına koduğum" diye düşünür bir süreden sonra.
tamamen çaresiz bir dert değil bu. yapılacak bir dolu şey vardır. ama en zor yani kısa sürede sonuç alamamak ve onca bitkisel şeye durmadan para yatırmak.
aslında seyrekten kasıt saç miktarı değil, saçın yapısı ve saçın ensede farklı, favorilerde farklı, önlerde ve tepede farklı yapıda olması ve bu yüzden de en ufak bir rüzgarda - harekette dağılıp dayanıklı duramaması, şekil alamaması, mat olması, bi boka benzememesi...