Ey dalga dalga omza kadar uzanan yele!
Ey bukleler!ihmalle yüklü güzel kokular!
Bu akşam loş odamı bu saçlarda uyuyan
Hatıralarla -Ne haz! Ne gaşy!-doldurmak için
Onları havada bir mendil gibi sallasam!
Gevşeklik veren Asya ve yakıcı Afrika,
Bütün bir uzak alem,kayıp,nerdeyse ölmüş,
Ey kokular ormanı, yaşar derinliğinde!
Müzik üstünde başka ruhlar yüzdüğü gibi
Benim ruhum da yüzer senin kokun üstünde.
Gideceğim öz dolu ağacın ve insanın
iklim sıcaklığıyla baygın yattığı yere;
Beni alıp götüren dalga olun, ey saçlar!
Ey abanoz denizi,sende göz kamaştıran
Bir yelken,kürek,alev ve direk rüyası var:
Ses dolu bir liman ki orda durmadan içer
Ruhum bol bol kokuyu,güneşi ve renkleri;
Yaldız,hare içinde kayıp giden gemiler
Ebedi sıcaklıkla pırıldayan bir göğü
Kucaklamaya geniş kollarını açarlar.
Sarhoşluğun aşıkı başımı daldırayım
Bu siyah ummana ki öbür ummandan derin;
Ve benim sallatıyla okşanan ince ruhum
Yeniden bulsun sizi,ey verimli tembellik,
Sonsuz sallanışları gül kokan işsizliğin!
Sümbül saçlar,gerilmiş karanlıklar bayrağı,
Bana veriyorsunuz çepçevre mavi göğü;
Boğumlu örgünüzün tüylü kıyılarında
Sıcakça mest olurum birbirine karışık
Hindistan cevizi,mis,katarn kokulariyle
Uzun zaman!boyuna!elim senin o ağır
Yelene,yakut,inci,safir ekecek;
Ta ki arzuma asla duygusuz kalmayasın
Sen,rüyaya daldığım bir vaha,hatıranın
Şarabını içtiğim bir testi değil misin?
1859 yılında yazılmış olan (bkz: charles baudelaire) harikası . kokulardan bahsetmesiyle ve egzotizmin doruklarına çıkmasıyla bir sembolizm basyapıtı oluverir .
öyle ki hiçbir şarkının beni böylesine günlerce etkilediğini hatırlamıyorum uzun zamandır.
aynı zamanda deniz tekin'in piyano cover performansı ile bir tık üste çıkmış şarkı. kalben her ne kadar tek bir gitarla muazzam bir söz ve beste örneği sunmuşsa da deniz'in yorumu.. tarifsiz.
bilinmeyen dünya harikaları listesine hızla giriş yapmıştır nazarımda.
klibi bir kuaför kataloğu misali değişik modelde saçların bir dizisinden oluşan dile dolanan güzel bir şarkı.
- yerlerde saçlar?
- her yerde saç var!
- kimin lan bu saçlar!
akorlarına baktığımızda ise am, d, em, c gibi bare kullanılmadan da rahatça çalınabilen akorlardan oluştuğunu görüyoruz. klibinde de zaten baresiz formları ile çalıyor.
kendi aralarında 3'e hatta yetinmeyip 5'e bile ayrılabilirler. kıvırcık, düz, dalgalı, gür, zayıf gibi.
kendileriyle oynanmasına ses çıkarmıyormuş gibi görünerek, sinsice yanarak ve mısır püskülü olarak ayna karşısında bizi çıldırtma yetisine sahiptirler. tşk.
Şarkıyı daha önce dinlerken kalben'in şarkıda hitap ettiği kişinin kalben'e, kalben' in bizzat kendisine daha önce yapmayı hak görmediği tüm bu şeyleri öğrettiğini varsayarak dinlerdim ancak işin aslına bakınca bunları aslında daha önce yapan, düşünen kalben'i önceleri yaptığı şeyleri yapmamaya, düşünmemeye iten kişi hitap ettiği kişiymiş. Almazmış kendisini mesela, eskisi gibi adamdan da saymazmış ve ne uzun uzun soyar ne de hastalandığında yemek yapmazmış kendisine. Daha önce yaptığı tüm bu şeyleri artık yapamaz, düşünemez olmuş hitap ettiği kişi yüzünden.
Belki de Bu açıdan görmemem gerekirdi.