at kılı gibi kalın, gür üstüne üstük uzatmayada çalışıyorsan tadından yenmiyor.
aynanın karşısına geçilir, bir avuç jöle elde ilk önce saç sağ tarafa yatırılmaya çalışılır, sol cenahtan bir tutam saç "gitmezuk" diye kazan kaldırır. biraz uğraşırsın . yok senden inatcı cıkmıştır sol cenah.
"hadi bakalım ozaman sola yatıralım saçı" dersin. bu seferde sağ cenahtan contra atak.
"hadi" dersin "geri yatıralım iş bitsin", yok kardeşim savaş meydanı, saç bir birine giriyor. artık gidilecek yerede geç kalınmak üzeredir. sinir harbi yaşanmaktadır..
gözler döner.. hafif bir karartı iner gözlere.. daha derin ve seri nefes alınmaya başlanır... hemen sağ taraftaki makas alınır... yeni çeri kılıklı sağ cenahtaki isyancıların başı kesilir... sol tarafa roberto carlos misali jiletimsi bir çift dalma ve kafada meydana gelen oyuklar.
şimdi insanın içi çok rahattır.. ne isyan var ne contra atak. savaş sona ermiştir... istediğin gibi yatırırsın saçı gidersin.. tabi kafanın görüntüsü ikinci lig futbolcu modelinden beter olmuştur ama insanın içi rahattır..
özellikle, saçın ne uzun ne kısa olduğu, "geçiş dönemi" diye tabir edilen döneminde vuku bulan durumdur, insan içine çıkamamaya sebebiyet verebilir o papaz gibi kafayla..
eğer ki ufak bir depresyon sonucu kuaförün aptal bir kesim yapmasına göz yumduysanız ve sonuç oldukça kısacık ve kıvır saçlar olmuşsa hiiiiç meraklanmayın. öncelikle ilk gün fönlü olan saçla oldukça harika hissedecektir kişi kendini. saçı yıkayıp, asıl yüzünü görünce biraz vurup kırıp ağlayacaktır bünye "ben neden kestirdim" diyerek. ardından saça kuaför gibi fön çekilmeye çalışılacaktır, tabi sonuç yine berbat olacaktır. en sonunda o asabiyet halinde alınacaktır makas ele "madem sıçmış kuaför, ben de sıçayım bari" havasında kesilecek orası burası saçın. rahatlayacaktır kişi.
son.
saç toplanamaz haldedir, kısadır, açık bıraksanız da olmaz. çünkü, önceden güzel görünen perçemleriniz uzamış biçimsiz bir görünüş sergilemektedirler. insanı çileden çıkaran bir durumdur. yakın zamanda kuaföre uğramayı zorunlu kılar.
şahsımın içinde bulunduğu durum. uzun, gür ve kalın telli olan saçlarıma bir türlü şekil verememekteyim. sanırım bu durum genetik deyip geçilebilir başka hiçbir açıklaması yok zira.
haftada bir kere mutlaka başıma gelir neden olduğunu da hala çözemedim. ne pis bir şeyse artık, saç kurutma makinesiyle geri tarasam apaçi yana atsam tiki. normalde geri tarayıp sağa atarım ama bi ortasını bulamıyorum mk. hele bir de gideceğiniz yere geç kalıyorsanız adama saçı başı yolduran olaydır. en sonunda alırsınız havluyu yataktan çıkmış hale getirir sonra spreysiz makinesiz elinizle tararsınız. saçla bu kadar oynadıktan sonra başka türlü anormal olmayan bir görüntü elde edilemez.
Bugün şeytanın bacağını kırdım sayın sözlük. Yıllar sonra ilk kez saçımda tokayla sokağa çıktım. Yarısını da olsa tutturdum saçımı, mutluyum ama bozulcak diye slow motion durumlarını yaşıyorum.