Ama bazen insan öyle hissediyor ki günübirlik yıkayası geliyor. Ama kurutma olayı ve saçın alışma durumunu düşününce de kafasında tam tersi bir durum oluşuyor. işte bu arada kalmışlık çok rahatsız edici vatandaş. Hem de çok...
Neredeyse her gün yapmak zorunda hissettigim şey. sabah kalkinca saçın sekli ve yumusakligi bozuluyor ve yikamayinca bunun duzelmesi mumkun olmuyor. E haliyle saclar da dokuluyor hafiften.
her iki günde bir yapmak zorunda olduğum eylem. yüz ve ten yapım da genelde yağlı olduğu için normal şampuanlar da kullanamıyorum. fakat kendim kaşınıp uzattım saçlarımı ama pişman mıyım derseniz ? pek söyleyemem bunu. benim için tek sorun yaz mevsimi ve o ter. onun dışında saç yıkamak en kolay şey kalır o 40 derece boğucu ege sıcağı yanında. ha bir de taramak iğrenç. ondan da nefret ederim.
Her gün evden çıkmadan önce gerceklestirdigim eylem. Bir de aksam cıkacaksam eve ugrayip tekrarladigim eylem. ardından da kurutup fön çekmekteyim. Biliyorum zor. Ama takıntı.
Uzun saçlı kadının günlük rutini pardon eziyeti. Hele ki saçın doğal hali begenilmiyor da bir de sekillendiriliyorsa, insanı hayattan soğuma boyutuna getirir.
yapıldığında iki defa yapılması gereken eylem. zira ilk seferde sadece yağ ve kiri atar, derine nüfus edemezsiniz. ikinci seferde saçınızın çok daha fazla köpürmesinden bunu daha rahat gözlemleyebilirsiniz.