çoktur. ben de çok çektim şu son 1,5 yılda, artık çilemin bittiği günleri yaşarken şunu söyleyebilirim. sabır sabır sabır. saç uzatmak isteyenlere söylebileceğim tek kelime budur. özellikle de saçlarınız dalgalıysa.
en sıkıntılı dönemi uzun ile kısa arasında kalan dönemdir.(denedim biliyorum). hele ki saçlarınız düz değilse
tam olarak uzayıp şeklini alana kadar bir dönem cassio lincoln misali ortalarda dolaşmanıza sebebiyet verir.
kabarır, hafiften bonus kıvamına gelebilir. işte bu dönemde sabretmek gerekiyor. berberde fön, veya kırıkları
aldırma gibi geçici düzleştirme yöntemleri de kullanılır genelde.
ne kadar sıkıntılı olursa olsun uzadıktan sonra rüzgarlı bir havada karşıdan esen rüzgarın saçları ahenkle dans edişinin verdiği zevk paha biçilmezdir.*
2 günde yağlanma ve yıkama zorunluğu yaşatır. Ayrıca kısa saçlıyken 1 şampuan yeter iken en az 3 şampuan yapıp temizleme çilesi ve banyo sonrası tarama külfeti de eklenir. ancak sen öyle bir haz alırsın ki o zorluklar gözünde hiç büyümez. lakin saçlar her banyo sonrasında küvette ya da uyandığında yastığında patır patır döküldüğünü görünce anlarsın ki önlerdeki saçlar zayıflamaktadır ve olası erkin koray'laşma, cahit berkay'laşma süreci başladığını anlamakla birlikte uzun saçlı güzel pozlar çekilerek herkes gibi kısa saçlı duruma dönüş yapılır. Uzun saç muhabbeti açıldığında ya da ileride kel kalındığında en azından içinde ukte kalmamış ve göstereceğin 1-2 poz resmin olacağı bir durumdur aslında.
en kötü dönemi saçların küt hale geldiği dönemdir, heidi gibi gezersiniz. o dönem atlatıldıktan bir süre sonra (hemen değil ama) saç uzatmanın güzelliklerinin farkına varılmaya başlanır.
annenin küçükken kızını kırık aldracağız diye kandırıp aylarca özene bezene uzattığı saçlarını kuaföre bir kaş gözle kısacık kestirilmesidir yani en büyük sıkıntı uzun saç düşmanı annedir.
aaaah ahhh... bitmek bilmez sıkıntılar silsilesidir. yer yer hüzünlü, acı vericidir. zamanında beline kadar olan sapsarı saçlarını savuttura savuttura dolaşırsın, gözler hep üzerindedir. lakin şeytan neden dürttüyse o saçlar artık 4 numara ve simsiyahtır. böcekten farkın kalmamıştır. bir yere giderken arkadaşların bir başlarlar hazırlanmaya; ne maşası kalır ne düzleştiricisi. ahenkle savuttururlar saçlarını sana sana. seninse saçların günden güne papaz kıvamını almakta, hiçbir dikkat çekiciliğin kalmamaktadır. kokoş giyinsen teyze olursun, spor giyinsen erkek arkadaşınla yolda yürürken bir amca delüğanlılar saat kaç diye sorabilir. çok zordur saçın uzamasını beklemek. bu süreçte kıskanırsın, özenirsin, üzülürsün. nereden de gittim kestirdim allah beni napmasın der durursun. en kötüsü de 5 günde bir dipten gelen sarı saçlardır. kuş kafası kadar saçta hemen kendini belli ederler. tekrar boyasan o iki gıdım saçın da avcuna düşerek sana veda edebilir. tek çaresi kendini toparlayana, sıçan kuyruğu misali at kuyruğu yapılabilene kadar o sıçmık kafayla dolaşmaktır. ha bu evrede aşk hayatının hareketli geçmesini bekliyorsan da yanılıyorsun. sen önce söyle bakam delüğanlı saat kaç?
peki ya özene bözene uzatılan saçların 30 dakikalık bir sürede bir berber koltuğunda yitişini görmek...
bu acı karşısında uzatırken çekilen sıkıntılar da neymiş dersiniz...
o saçlar bulduğu her yere dolanır, banyodan sonra dolanır, oynarken dolanır, açılmaz. sinir hastası olursunuz. ve bu sorun size her ay en az 40- 50 tl' ye patlar. yani ayda sırf 50 tl' yi saçlar yer kardeşim. toplu taşıma araçlarında saç tellerinizin yarısını kaybetme riskiyle yaşamak sorunda kalırsınız. ocaktan kesinlikle sigara yakılmamalıdır. yemek yerken yutma olasılığı fazladır, hafif bir rüzgarda hepsini ağzınızda bulursunuz. kuaförlerin ağzının suyu akar kesmek için, işi ticarete dökmeye kalkanıyla bile karşılaşırsınız. e tabi bir de, saç fetişistlerinin bir numaralı kurban potansyeli şeklinde yaşarsınız, bir anda manyağın biri saçlarınıza yapışıp dokunmak, onları okşamak! isteyebilir. kızamazsınız, yargılayamazsınız, çünkü onlar fetişisttir, kaşınan sizsinizdir. zordur kardeşim, meşakkatli iş' tir bu devirde.
hele o saç dalgalıysa bir süre sonra ne yatar ne dikilir, çözüm kilolarca jöleyle çözülmeye çalışılırken memoli damgasi yenir ve nihayet o saç uzamış ve bütün sıkıntılar geçmiştir, artık ahenkle dans eden saçların sahibi olmanın tadına varma zamanıdır.
"uzat abi uzat, gider sana, açar seni valla, bi de küpe" diye gazlayan arkadaşların saçların uzunlukla kısalık arasındaki o iğrenç halinde ağız değiştirip "hafız sanki yakışmadı lağn" demeye başlaması.
Saç tipine göre belli bir süre şapka-bere takmaya mecbur eden durum. belli bir süre derken bir kaç ay oluyor genellikle hatta mevsim degişimine denk gelirse bu zaman, bereden şapkaya direk geçilebiliniyor.