geniş, ultra düşük bel pantolon giyip, kısa ve jolelenmiş dik saçlarla, orda burda ağzı bozuk dolaşan bir kız çocuğunu eve alan babadan fikrimce daha dayanılırdır.
oğulda, uzun saçın ve küpenin yaninda ekstradan ruj, oje, topuklu ayakkabı yoksa* iyi yapan babadır. hem saydıklarım olsa ne olacak. sonuçta her halükarda oğlunu seven babadır.
babalığın ne olduğu hakkında uzaktan yakından bilgisi olmadan babalara babalık öğretme derdine düşmüş ve (bkz: tevellüt kaç) sorusu muhatabı bir şahsın ortaya attığı hede.
en az oğlu kadar büyük bir halt işleyen babadır. baba derken bile zorlanıyorum gerçi. oğlu kızlara özenmiş, erkeklikten çıkmış ve hala utanmadan onu eve alıp ödüllendirebiliyor. öyle birinin hakkı sokaktan başka bir şey değildir. ancak bu şekilde aklı başına gelir çocuğun. oğlunu o tipte karşısına alıp nasıl oturur anlamak mümkün değil. oğlu bugün küpe takar, yarın bi yerlerini sikti.. neyse... anladın sen.