dimağlarının ya biyolojik, ya da mental açıdan gencecik olmalarından mütevellit, yetiştirdikleri lafları salakça yetiştiren zihinlerdir..
sözlük sitesinde her daim çıkıntı başlıklar açarak tabulara saldıran, deyim eyrindeyse ki gayet yerinde, sazan avlayan yazarlar olur.. normaldir.. bunu iyi ve etkili yapanlar, ortama renk katar, hatta bir yere kadar eğlendirir.. ha bana sorulursa asla anlayamadığım bir zevk kapısı ama sorgulamam atlayan çok olduktan sonra..
ama işte bu adamlara, ki iyi olanlarından bahsederek söylüyorum, hiçbiri aptal değildir, ''aa ne güzel lan herkesin ortak görüşle katılmadığı bir başlık açılmış, hemen ben de nefis bir laf sokayım da şanım yürüsün.. en akıllı benim.. benim!..'' düz mantığıyla, kum havuzunda oynayan çocuklar düzleminde laf yetiştiren arkadaşlar vardır ki, neyse ki hiçbiri benim arkadaşım değildirler..
''hanım koş 0-6 yaş arası sözlüğe gelmiş''
''aman sen silinme biz kimle dalga geçicez''
''şuna buna laf etmeye çalışan yazarımsı''
''dikkat çekmeye uğraşan yazarımtrak''
''göt bir bünyenin hezeyanı'' *
gibisinden artık klişenin de ötesine geçmiş saçma tepkiler verme refleksi geliştirmişlerdir.. bunları yazdıktan sonra da çok rahatlarlar, ne kadar harikulade bir yazar olduklarını düşünürler..
ulan kum havuzu dedik, orda bile çocuk laf bulamadı mı tokat atıyor diğer çocuğa.. en azından özü sözü bir, samimi.. bence bu tepki bile daha akıl karı, ''biz kimle dalga geçicez''den..
bu gibi girişimlerin varlığı, tıp aleminde algılamada rüstem batum etkisi doktrini ile açıklanıyor.
vaktiyle beynini o tabağa koymamış, şpadak şpadak tokatlatmamış genç bugün böyle sıkıntılar yaşıyor, yaşayabiliyor. bi de bize bak!..