jordi savall'ın cantemir'in bestelerini tekrar yorumladığı, 2009 yılında 'dünya müzik' etiketi ile türkiye'de yayımlanan albümünde, cantemir'in hüseynî makâmında saz semaisini harika yorumlamış. Bu arada, laf açılmışken, epey meşhur bir hikaye vardır, bilirsiniz. beethoven, görmeyen bir kızcağız için moonlight sonata adlı eseri bestelemiş derler, epey etkileyici bir hikâyedir gerçekten. bunun bir diğer örneği ise, bu bahsettiğim, cantemir'in hüseynî makâmında saz semaisidir. gözlerinizi kapatıp, eserin o büyülü dünyasına bıraktığınız vakit kendinizi, dönemin istanbul'unda bir geziye çıkarır sizi cantemir. Bu bestenin, benim için bu denli önemli olmasının asıl sebebi budur.
bir diğer saz semaisi ise, yine hüseynî makâmında, bestekârı ise kemani tatyos efendi. Söz konusu tatyos efendi olduğunda, herhalde günümüze daha yakın bir bestekâr olduğu için, yorumlar da fazlalaşıyor. en çok begendigim bir kaç yorumu alta bırakıyorum.
türk müziğinde saz için bestelenmiş sözsüz formlardan biri.
genellikle dört hane ve bir teslim kısmından oluşur.
bu hanelerden bir tanesi teslim ile aynı makamda iken diğer üç hane farklı makamlarda bestelenir.
peşrevden farklı olarak daha küçük usullerde olur ve fasılların sonunda kapanış eseri olarak çalınır.
nihavent saz semaisinin bestecilerinden ünlü bir tanesi neyzen tevfik'tir
4 haneden oluşur.hanelere geçerken teslim adı verilen kısım çalınır.fasılların sonunda olur.kulağa çok hoş gelene sözsüz bestedir.
(bkz: kurdilihicazkar saz semasi)
(bkz: hicaz saz semaisi)