bir sayısal öğrencisi; eczacılık ve tıp okudugu sürece başarılıdır,
bir eşit ağırlık öğrencisi; Hukuk okuduğu sürece.
Sözel Öğrencisi; hiç bir şekilde başarılı değildir.
ne yazık ki bizim ülkemizde böyle...
bu neden böyle?
toplumumuz bilgisiz, cahil insanlarla dolu.. hala başarıyı tıp, hukuk, eczacılıktan ibaret gören insanlarla.
bir MF öğrencisi eğer tıp, eczacılık kazanamamıssa ona bakışı farklı oluyor, sanki tıp ve eczacılık dışında meslek yok Mf için.bu eşit ağırlık içinde geçerli hukuk mu tek çıkar yol? aksine hem gelir getirisi yüksek hem kariyer imkanı iyi olan avantajlı meslek grublarına sahip gerek sayısal gerek eşit ağırlık hatta sözel.
Sayısalda... Mühendislikler, Diyetisyenlik gibi belkide başarılı öğrencileriyle tıp ın önüne geçebilcek meslekler var.
bir öğrenci tıp kazanmakla diyetisyenden daha iyi kariyer daha iyi maddiyat sağlamayı garantileyemezki
aynı şekilde eşit ağırlıkta hukuk mu tek var... pskoloji, pdr gibi alternatif, siyasal gibi kariyer imkanı en üst düzey meslekler var ama toplumumuzun hukuk diye tutturması nedendir ki?
gelelim sözel öğrencilerine bir sözel öğrencisine gerizekalı diye bakan gerizekalılar toplumumuzda çok fazla.nedenki sözel bölüm seçmek ,sözele ilgili olmak, sözel yetenek sahibi olmak gerizekalılık olsun? bunu düşünen gerizekalıdır asıl.
bu toplumun müziğe, resime, felsefeye, sosyolojiye, insan ilişkilerine, sanata, edebiyata ihtiyacı yokmu? bunları kim yapıyor matematiksel zekası üstün olanlarmı?
bir öğrencinin başarısı ve zekası bölümüne göre ölçülmez 8 tür zeka vardır;
bir sözelci olarak bana en yakın köprüyü arattırmış, cahil insanların ciddi ciddi düşündüğü zorunluluktur. sözelci olduğunu söylediğin anda da bundan bir şey olmaz etiketini yapıştırıyorlar adama.
tıp fakültesinin çok gözde olma sebebi insan sağlığı gibi çok önemli bir konu üzerinde durmasıdır. hanginize aileniz veteriner hekim ol der? bir düşünün. 2000 tl bile alsa tıp ın malzemesi insan olduğu için çok gözdedir ve hiçbir zaman tıp puanları düşmez. çünkü insanlar hep hasta olur.
tıp, hekimlik insanlık tarihinin en iyi mesleğidir ve her zaman öyle de kalacaktır. çünkü malzemesi insandır, hayattır. hukuk ise insanlık tarihi boyunca her zaman vardı, var olacaktır. çünkü insanlar arası etkileşim ve sosyal düzen için gerek şart bir meslektir. ve tabii ki diyetisyenlik, veterinerlik, pdr vs. meslekler asla olmasa da olur denilemez. çünkü bir toplumda eğer bir mesleği yapan kimse yoksa, o toplum bundan sorumludur. ayrıca edebiyatçıların bu kadar önemsiz görülmesi tabi ki halkın kültür seviyesi ile alakalıdır. ben tıp bölümünü de okurum edebiyatım ile de ilgilenirim, lakin herkes böyle olacak diye bir kaide yok elbette.
Bu ülkede ne adam gibi de, eğitim sistemi adam gibi olsun.. Hiçbir şeyden haberi olmayan, gündemi takip etmeyen, önündeki bilmem kaç yıllık kitabı hebede hübede diye ezberleyenin başarılı olduğu bir sistem işte.
şu bir gerçek ki eğer tıp veya hukuk okuyorsan kayıtsız şartsız başarılısındır. öğretmenlik ve mühendislik gibi bölümler de buna dahil edilebilir. ama bazı bölümlerde ekstra bir çaba gösterip kendini ispatlaman gerekir ki aslında bu tıp ve hukukçuların daha önceden öss de yaptığı şeyin bir benzeridir. aileler çocuğun rahatını istediğinden daha kolay olan birinci seçeneği seçmişlerdir. sonuçta felsefe veya resim müzik gibi bir alanda kariyer yapmak biraz daha zahmetli iş.
çok ama çok yanlıştır. bir dil bölümü mezunu tercüman, hayal bile edemeyeceğiniz derecede para kazanabilir. 1 çeviride bir doktorun maaşını alır. ama ne yazık ki ülkemizde sayısal okumayan insanlara gerizekalı gözüyle bakılıyor, yazık. gerçekten yazık.
Ufku bir sınava bağlanmış bir nesil 10 yıllardır, içinde birçok dengesiz olgunun olduğu bir duruma sokuldu , buna ses çıkaramayacak kadar ataerkil veya bağışıklığı yüksek koyun tabikide sessizliği korudu, bir kısım hariç sisteme sesini çıkaran , anarşist ve benzeri nitelendirmlerle ötekileştirdi... az olan haksız çok olan koyun kaldı... işin özeti bu.
hukuk ve tıp fakültesi bitiren insanların maaşlarının genelde yüksek olmasındandır. halbuki saygınlık para ile birlikte anılan kelimeler olmamalı çok yanlış.
Doğru bir yaklaşımdır bir zamanlar başıma gelen dialog;
-yavrum, oturuyum mu?
-otur teyze gel.
Aradan biraz zaman geçer...
-e peki siz ne okuyacaksınız
Ben: gazetecilik ya da rts filan.
Kadın suratını ekşitir
Arkadaş:bende turizm okumak istiyorum.
Kadının suratı iyice gülyabaniye benzer. Evet toplumumuzda bu var ne yazık ki her insan için değil ama çoğu insan tıp-hukuk dışında mesleklere pek saygı duymuyor hala kızlara öğretmen ol diyerek iyilik yaptığını sanan bir toplumda yaşıyoruz...
