tamam edebiyat gerçekten önemli falandır. ama bir sayısalcıyım ve dersime giren edebiyat öğretmenleri tarafından "okulun en çok kitap okuyan kızı ve edebiyattaki en iyi" ünvanına sahip olmama rağmen -ki yalan borcum da yok kimseye- şunu diyorum sayısal derslerden zaten anam s*kiliyor lan!
bari 1 ders olsun.
fizik müfredatını biliyo musunuz siz lan?
şu an fizik yazılısı yakında diye aklıma geldikçe ağlamaya başlamam. çalışınca anlamayıp sözlükte derdimi unutmaya çalışmam bu yüzden...
salak mısınız? bi siktirin gidin.
Acınılası sayısalcılardır. Zaten tm alanından tercih yapmalarının bir nedeni de edebiyat görmeleridir. Eğer bu adamlar edebiyat görmese hiçbir şey yapamazlar sınav adına.
Öğretmeniniz edebiyatla kafayı bozmuş, kırık biriyse ve en küçük ayrıntıyı dahil kafanıza sokmayı amaç edinmişse işkenceden bir farkı olmayan durumdur.
edebiyat görmek, evet zorunlu. ama sınav soruları neden sözel öğrencilerinin ve eşit ağırlık öğrencilerinin zorlanabileceği kadar zor ? düşünün ki sayısal öğrencilerini.
dil anlatım da böyledir. 13 aldığımı hatırlıyorum ya.. kadın bir de 20 puan fazladan verdim ben size diyor. -7 mi aldım ben ! *
açıklamaları daha hoş;
(bkz: sıkılmayasınız diye)
Hoca ders anlatırken dersi dinlemek dışında herşeyi yapmanın alışkanlık edildiği, hoca tepki gösterdiğinde "hocam ben sayısalcıyım, bi denklem yazın bakın nasıl çözecem." denilen durumdur son tahlilde...