şimdi aklıma geldi de zamanında beni galatasaraylı yazarları eleştirmemekle suçlamış yazardı. ancak o zorba hayvansever gibi galatasaray' a her fırsat bulduğunda saldıran ve sırf işine gelmediği için, alakam olmadığı halde, beni samimiyetsizlikle suçlayan biriyle yakın arkadaştı ve onu eleştirmiyordu.
daha dün iki genç arkadaşla aynı masada oturduk. konu futboldan açılınca bu sezon galatasaray' ın kollandığını iddia ettiler. bir an durup güldüm sonra kalktım gittim. olmayan penaltılarla maç kazanan galatasaray değildi, üstelik icardi' nin yaka paça indirildiği 8 pozisyona penaltı çalınmadığını daha geçen biri açıkladı sosyal medyadan.
yani saylon muzaffer' den beri bir şey değişmedi aslında. hiçbirimiz takımımızı eleştirmiyor, rakibi eleştiriyoruz. bir türlü bu hatadan kurtulamadık.
daha terbiye etmemiz gereken onca aslan* varken ne diye bizi bırakıp gittiğini anlamadığım abimiz. inşallah bi şekilde tekrar geri döner ve bizi yanlız bırakmaz.
bu arada gözü arkada kalmasın, bana emanet ettiği kedi popülasyonuna gözüm gibi bakacağıma dair sözüm sözdür.
5. nesil siliktir. kendisini az çok biliyorum, saygı da duyarım hani. fakat "avrupa'da oynayan her türk takımına başarı duası" edip, galatasaray'ın kazandığı uefa kupası'na kaybedenler kupası demek çelişkidir hoca, yeme bizi.
daha aşkımı ilan edemeden silik olmayı seçmiş yazar.*
şaka bir yana, fanatik galatasaraylı biri olarak; fenerle ilgili ve galatasarayla ilgili yazdıklarını ilk gördüğüm zamanlarda hoşlanmadığım ama konuştukça zekasını ve insanlığını takdir ettiğim, fenerli, sıcak kanlı, ebedi dosttur. kendisine yapılan haksızlığa karşı çıkmış ve sonunda silik olması gerekse bile, sonuna kadar savunmuştur. arkasından konuşmakla olmuyor böyle işler, klavye delikanlılığı yapmaya gerek yok.
her daim italya'dan bildiren reha erus misali yazarların alamancı evrimini ve görmeyenin oğlu olmuş sendromunu izleyip ilk fırsatta köyüne gidip inek sağmaya karar vermiş kimse.
avrupa kupalarında türk olan her takım için istisnasız başarı duası eden ancak bu vaziyeti kendisi için takdire değecek bulmayan yazar. asıl mesele konuşulan konular hakkında ne savunursan sadece onu ortaya koyup tartışmayı kişiselleştirmemek.
lefter bartu de souza isimli galatasaraylıların sevmediği yazarın daha sözlüğe geldiği hafta nick altına 'dangalak' yazanı (ki o nick altının hala yerinde duran 4. entrysidir) artı oylayıp burada hepimiz kardeşiz şarkıları söylemek şövenistçe bir davranıştır, samimi değildir. kimse kusura bakmayacak; ben nasıl lefter'i 'sefa reis' tavrından ve galatasaray'ın uluslararası maçlarındaki tutumundan dolayı eleştiriyorsam, holiganlık yaptığını düşündüğün adamı eleştirmek yerine açıkça küfreden zihniyete sesini çıkarmayan galatasaraylı'nın yakınlığını reddediyorum.
taraf olmak mı önce geliyor yoksa adam olmak mı bu jargonda? önce buna karar vermek gerek, övgünü de yergini de sonra yaparsın.
malum çete ile birlikte sözde ciddiye almadıkları bir troll(?) ün başlığını tek başlarına 6 entry ile şerefleflendirmek(!)ten geri kalmayan "gassaray gassaray cimbombom" pıtırcıkları tarafından avukatlıkla itham edilen yazar.