seküler (mason merkezli) bir tapınma çeşididir. inancı olmayanlara birşey diyemeyiz. seküler seküler tapınabilirler özgür herkes tıpkı biz inananlarında inancımız gereği allah'tan başkasına tapınmayı reddettiğimiz gibi. sırf bu yüzden girilen büyük tartışmalar nekadar gereksiz.
vatanını milletini bayrağını çok seven biri olarak söylüyorum ki abukluktan başka bişey değildir lan bu.
ölen adam görüyo mu senin saygını, duyuyo mu?
buradaki amaç çevrene bu insanlar benim için önemli, seviyordum bu insanları ben manası vermek.
bu manayı verebilecek bi dolu şey var hayat akıp giderken. öyle durmak falan bildiğin gereksiz.
bir köpeği bile beslesen yemek vereceğin zamanlarda karşına geçip kuyruğunu sallar hareket etmeden.
bak köpeği bile diyorum.
köpek kadar onuru olmayan, minnet duygusundan habersiz insanların anlamayacağı olaydır.
zorlamaya gerek yok sizde anlamayıverin.
bu ülkede milyonlarca hain var biz alıştık.
tam da bu kadının yaptığı gibi. kardeşim, sirenler eşliğinde ayağa kalkıp bir dakika sessiz kalmak nasıl bir kafanın eseri lan? dini bir ritüel mi bu şimdi?
ama aslında bu soruyu sormam da yanlış. çünkü bu ülkede yapılmak istenen tam da buydu. türk toplumu, tarihi boyunca bir takım dinlere mensup olmadan durmamıştır. üstelik yeni dini ritüelleri de kabullenmekte zorlanmamıştır. türkiyeye tepeden inme bir şekilde laikliği getiremeyeceğini bilenler, muhtemeldir ki dini başka bir takım "modern" ritüellerle ikame etmeye kalkıştılar. rol modeller yarattılar atatürkten, cumhuriyet kadınlarından ve daha nicelerinden. bunların heykelleri "modern" türkiyenin putları oldu. öğretileri, modern türkiyenin kitabı, ayetleri oldu. modern bayramlar yaratıldı, modern kutlama ritüelleri modern türkiyenin modern ibadetleri oldu.
yani bugün kendine "kemalist" diyen bir takım zevat, maalesef modern olduğunu sandıkları, uyduruk bir dinin mensubu gibi davranmaktalar. modernizmi de g.tünden anlayan bu zevat için artık iş işten geçmiş. bu saatten sonra yeni nesillere odaklanmak ve muktedirin elinde bir oyuncağa dönüşmüş şu "milli eğitim" denilen zırvalıktan bir an önce kurtulmamız gerek.
yılda, bir rekat kadar zamanın verilmesinin 500 bin kere tartışması olan saçma tartışmadır. Tamam saygısızsın, kadın programları ve şiddetle büyümüş, padişahını havaalanında kefenle karşılamış olabilirsin ama duranada karışma, laf atma, çemkirme. Ölünün arkasından konuşma diye emir var sen inadına küfür edip pis kokan çoraplarınla seccademi kirletiyorsun ya... Vallahi ne meraklı bir kitle varki kula kulluk edelim diyen, dünya gözü ile bakınca şaşırmamak elde değil.