James Wan ve Leigh Whannell (ilk filmde adam rolündeki oyuncu-senarist) saw serisinin başarısından sonra (ticari başarıyı hedefleyen 2 ve 3'de bile başarılıydılar) şimdi de Shhh adlı filme Universal için başlayacaklar...
şuana kadar verdiğim paraya en çok değen,kolleksiyonu yapılası film*. tek kelimeyle süperdi. ilk sahnelerinde biraz fazla vahşet var evet ama devamını izlediğinizde nedenini anlıyorsunuz. verilen mesajlar süper*. seri halde çekilen filmler genelde saçmalasa da testerenin kesinlikle öyle olmadığını, gittikçe güzelleştiğini düşünüyorum.***
Oldukça fazla abartılan filmdir bana göre. Ne Saw 1'deki insanı hayretlere düşüren o son sahne ve genel gizem, ne de saw 2 deki muhteşem ötesi kurgu vardı bu filmde.Bir de biraz fazla mesaj verelim havası vardı bu filmde. SAW dedigin,şaşırtır bu pek şaşırtmıyor.
senaryo ve çekim teknikleri açısından ikiye ayrılması gereken bir film olmuştur. serinin diğer filmlerinde olduğu gibi bir gizemin olmaması gayet normaldir çünkü artık seri kendi içinde bir açılıma ulaşmış ve gizemli olarak adledilebilecek noktalar çok büyük bir ölçüde aydınlanmıştır. bu nedenle serinin bu üçüncü filminde aman allahım başı ne sonu ne, ne olacak ne bitecek gibi bir gizem aramak biraz yanlış olur. bu bilinirlik ve açıklık içerisinde bile bence gayet şaşırtan ve insanı anlık gafletlere düşürebilen bir yapım olmuş. çekim teknikleri ve sahneler ise özellikle filmin başında inanılmaz derece mide kaldırıcı ve dayanması zor halde iken sonralara doğru biraz normale dönüyor. bir tavsiye daha; izlerken sakın bir şey yemeyin. gerçi ben amerikan salatalı bir sandviç, kuruyemiş, içecek vs götürdüm ama bu sizin de böyle yapabileceğiniz anlamına gelmez, özellikle bayanlara dikkat. haa eğer sevgilinizin koynuna kafayı gömüp fırsattan istifade ben romantizm yaparım diyorsanız 2 saat boyunca kafanızı kaldıramayacağınız bir film, kaçırmayın.
özet itibariyle izlenesi, gidilesi, serinin diğer filmlerinden hoşlananlar için kaçırılmaması gereken bir filmdir.
4ün gelmesi çok kuvvetli bir olasılık olan film.. de olağan üstü bir 4 çekilse bile boku o kadar fazla çıkar ki artık... zaten kendime söz verdim.. çıkarsa kesinlikle işim olmayacak.. triology den sonra 4ü 5i çekmek maddi kaygı değilde nedir.. adam yakalamışken böyle senaryoyu oynuyo işte devamını.. ama 4ü çekerlerse gerçekten büyük bir hata yaparlar..
genel anlamda yorumların cok iyi oldugunu gorunce, herkes gider mersine ben giderim tersine dusuncesinin, hasıl olmasına sebep teskil edecek kadar kotu olduguna ınandıgım filmin son halkasi.cok buyuk umutlarla gittigim 'saw' kabaresinin(!) 2.deviniminde de ayni komedyayi gorunce bu kadar tutulacagını ve 3.nun de gelecegini tahmın etmistim.sanirim hollywood kendi icinde; seven, fight club tarzi orjinal ve marjinal filmleri taklit etmeye devam edecek.yok mu bu memleketin david fincher gibi baska yonetmenleri yahuu?
hayatın içinden ders çıkartmamızı sağlayan filmin son serisi, ilk 2 filmi izleyenlerin kafasındaki soru işretlerini kaldırmak için gidilesi, görülesi, ders çıkarılası ve takdir edilesi yurdumuzda 03.11.2006 tarihinde gösterime giren film.
birinci ve ikinci film kadar finali dumura uğratmasa da ilk iki filmle başarıyla ilişkilendirilmiş bir film olması 3. filmin çekilmiş olmasının yanlış olmadığını göstermektedir. izlemeden önce şahsım ''artık bunda da nasıl bir sürpriz son yapabilirler acaba'' diye düşünürken, bu filmden sonra bunun bile devamı gelebilir demektedir.
seriyi devam ettirirlerse oyunu kimin oynayacağı hemen tahmin edilmektedir. hatta james wan'dan önce ben yazayım karısını ve çocuklarını kaybeden abimiz yeni oyun kurucumuz olacaktır. neyse film hakkında söylenebilecek tek şey kusursuz olduğudur yine dumura uğratmıştır. en zıplatan sahne ise asyalı abimizin çektiği işkencedir gözlerinizi kırpmadan izledikten sonra sanki gerçekmiş gibi tendomlarınızda acı duyuyorsunuz.
(bkz: ben bunu yaşadım)
sahneler oldukça kanlı ve mide bulandırıcı bu yönden istediğini fazlasıyla yakalamış ama filmin sonunun beklenmemesi -sadece bir sonra ki sahnede acaba nasıl bir ölüm olacak şüphesi- filmin heyacan dozajını düşürmüş..mantık hataları olmasıda başarısız bir yönü..ayrıca son sahne kanımca öyle vurucu değil bu da bir eksi..neden eksi??çünkü izleyici 1 ile 2'de olan muhteşem sonu bunda da fazlasıyla bekliyor ama çıkmıyor ve filmin çözülüş sahnesi olması itibari ile daha sağlam bir şey yapması gerekiyordu..velhasıl-ı kelam film saw serisinden olduğu için kötü ama normal şartlarda iyi..*
çok kanlıydı. serinin en kanlı filmiydi hatta. oynanan oyunlar 1 ve 2'ye göre daha basit kalmış bu filmde. genel olarak kurgu iyiydi. hata yapan insanlara intikam duygusu beslemenin kötülüklerini anlatan ve intikam almak isteyen kin besleyen insanların hata yapan insanlkardan bir farkı olmadığını anlatmışlar bu filmde. 1 ve 2'den sahneler göstermeleri güzel olmuş. oyunları daha çekici hale getirselermiş daha leziz bir film olabilirmiş.
--spoiler--
amanda'Nın feci şekilde manyak olduğunu öğreniyoruz bu filmde. biz onu sadece uyuşturucu bağımlısı olduğunu zannederken bünyesinde sakladığı katil ruhu görüyoruz. oyunu kuralına göre oynamayan deli bir hatun. testere'den bile daha kötü bir hatun. testere hiç olmazsa insanlara bir şans veriyordu. oyunu kazanana yaşam hakkı. amanda'da bu yoktu. ve testere'de bunu biliyordu. filmin sonunda hakettiğini buldu.
--spoiler--
saw begins olaylarına sarmadıkları sürece, abuk konuyla bağlanmazsa, ''artık olay bitmiştir'' dediğim, saw'ın devamı olsun diye çekilmiş olduğu her halinden belli olan, yine sayko işi olduğu belli olan, kesip-biçme sahneleriyle, bol bol mideme hizmet etmiş, hangi akla hizmet biçimde sevgililerini alıp da bir sürü erkeğin bu filme geldiğini bir türlü anlayamadığım, bu sefer sonu itibariyle de izleyiciyi pek de ters köşeye yatıramayan, özellikle tobin bell ile diplomalı öğrencisi olan amanda*'nın oyunculuklarıyla sürüklenen, türün severlerinin yine de izlemesinin iyi olacağını düşündüğüm buna rağmen, sawsever olarak vasat buluduğum devam filmi...
freedean la el elele sarmaş dolaş izlediğimiz film. *
tanım : çok iğrenç sahneleri olan ama insanı gerim gerim geren, sonuyla yine yok artık dedirtmiş film. *
"psikopattan hayat dersleri" bütün görkemiyle devam ediyor. izleyici kana, şiddete ve gerilime doyuyor; şaşırıyor, korkuyor, neredeyse kusuyor ama bununla da bitmiyor efendim. kahramanlarımız öldürürken düşündürüyor ve hatta ölürken herkese ibret misali mesajlar veriyor. mesela anlıyoruz ki intikam iyi bir şey değil; kin beslememek, herkesi affetmek gerekiyor. bir de affederken sağa sola fazla kan bulaştırmazsak ne güzel!..
filmde bir sürü "karikatür" arasına karışmış tek bir karakter var: amanda. senaristin hassas bir anına denk gelmiş olsa gerek, amanda hikayeye hatta filmin yapısına da biraz muhalif davranıyor. oyun içinde oyun sürerken "insanlar değişmez.hiç kimse yeniden doğmaz!" diyor ve naçizane bu sözlerin ispatına gidiyor ki, inanması istanbul sinemalarında 12 ytl!
paradan bahsetmişken eklemek gerekiyor: film ticari bir meta olarak son derece başarılı. beğeni gören ilk filmden yola çıkıp kendi içinde bir mantık ve bütünlükle bu noktaya gelebilmek ve hasılat olarak zirve yaparken, hedef kitlesini(benim gibi arkadaş kurbanları hariç) yeni bir filme hazır tutmak ciddi bir iş.
son olarak, bugün itibariyle filmi aynı sinema salonunda izlemekle hayrete düştüğüm sekiz-dokuz yaşlarındaki iki çocuğun, onları elinden tutarak bu filme getiren anne babasına ve dünyanın bilmem kaçıncı büyük alışveriş merkezinin * sinema salonu yetkililerine buradan selam ediyorum. devam! bizim her şeyden çok psikopat nesillere ihtiyacımız var!..dünyanın en büyük alışveriş merkezi de bizde olmalı ayrıca, yakışır bize!
