milli savunmanın, yani bir savunma sanayisinin temelidir.
1964 yılında kıbrıs bunalımı sırasında, müttefik ülkelerden alınan savunma teçhizatının türkiyenin ulusal çıkarları doğrultusunda kullanılması ihtiyacı hasıl olmuş; ancak başta abd olmak üzere, bazı müttefik ülkelerce çıkarılan engeller sebebiyle savunma ihtiyaçlarının karşılanmasında diğer ülkelere mutlak bağımlı hale gelinmesinin sakıncaları kuşkuya yer bırakmayacak şekilde gözler önüne serilmiştir.
bu durum, türkiyede modern bir savunma sanayii altyapısının oluşturulmasına yönelik politikaların temelini teşkil etmiştir.
1974 sonrasında kurulan kara, deniz ve hava kuvvetleri güçlendirme vakıfları tarafından yürütülen çalışmalar ile bazı temel sahalarda; aselsan, havelsan, aspilsan gibi devlet sermayesine dayalı yatırımlar gerçekleştirilmişse de mevcut kaynaklar ve uygulanmakta olan tedarik politikalarıyla tsknın 1950lerden itibaren biriken ve giderek büyüyen savunma teçhizatı açığının kapatılmasının mümkün olamayacağı anlaşılmıştır.
bu noktadan hareketle, milli bir savunma sanayii altyapısının tesisine ilişkin politikaların tespiti ve bu politikaları tatbik etme yetki ve sorumluluğuna sahip mekanizmaların oluşturulmasına 1980lerde ağırlık verilmiştir. bu amaca uygun olarak 1985 yılında 3238 sayılı kanunla savunma sanayii geliştirme ve destekleme idaresi başkanlığı (sageb) kurulmuş, daha sonra başkanlık, 1989 yılında 390 sayılı kanun hükmünde kararname ile savunma sanayii müsteşarlığı olarak yeniden yapılandırılmıştır.
3238 sayılı savunma sanayii hakkında kanunun amacı modern bir savunma sanayiinin geliştirilmesi ve türk silahlı kuvvetlerinin modernizasyonunun sağlanması şeklinde ifade edilmektedir.
yakın döneme kadar modernizasyondan anladığı tank kaportalarının yenilenmesi ve f-16'ların motorlarının rektefe edilmesiydi. şimdi ne alemdedir bilinmez. bilinse de söylenmez. söylense de anlaşılmaz. anlaşılsa da çarpıtılır.
her geçen gün kendisini yenileyip çağın gereksinimlerine uygun hale gelmek için var gücüyle çalışan, sessiz ve derinden ilerleyen , bence ülkenin en çalışkan kurumudur.
Mevcut milli sanayii, savunma sanayii ihtiyaçlarına göre reorganize ve entegre etmek, yeni teşebbüsleri teşvik ve bu entegrasyona ve ihtiyaçlara göre yönlendirmek, yabancı sermaye ve teknoloji katkısı imkânlarını araştırmak, teşebbüsleri yönlendirmek, bu konudaki Devlet katılımını planlamak görevleri arasındadır. 657 sayılı yasaya tabi personel çalıştıran kurum murad bayar'ın müsteşarlığa geldiği günden beri sürekli gelişip yenilenme içerisindedir.
--spoiler--
Hükümet'in Savunma Sanayi Müsteşarlığı gibi kritik bir görev için tercihi istanbul Büyükşehir Belediye bürokrasisi oldu. iETT Genel Müdürü Hayri Baraçlı'nın Murat Bayar'dan boşalacak Savunma Sanayinin yeni Müsteşarı olacağı söyleniyor
--spoiler--
Savunma Sanayi Müsteşarlığının bütçesi tartışma konusu oldu
--spoiler--
Sayıştay, Savunma Sanayi Müsteşarlığının harcamalarını 'mevzuata aykırı' buldu. Sayıştay denetçisi sadece savunma harcamalarının yapılabileceği Savunma Sanayi Destekleme Fonu’ndan (SSDF) yolluk, tören ve personel giderleri gibi cari harcamalar yapıldığını tespit etti.
Sayıştay'ın 5 milyar 19 milyon bütçeli Savunma Sanayi Müsteşarlığı'nda (SSM) yaptığı denetimde mevzuata aykırı bulgulara rastlanıldı. Bütçesinin 4 milyar 903 milyon lirasını silah, savunma ve modernizasyona harcayan SSM'nin geri kalan 115 milyon 282 bin TL'si yolluk, hizmet alımı, temsil ve tanıtım gibi tüketime ilişkin cari giderlerden oluştuğu belirlendi. Rapora göre; kurumun 176 danışmana 39 milyon 974 bin lira ödediği ortaya çıktı.
CARi GiDER ELEŞTRiSi
Sayıştay denetçisi sadece savunma harcamalarının yapılabileceği Savunma Sanayi Destekleme Fonu'ndan (SSDF) mevzuata aykırı yolluk, tören ve personel giderleri gibi cari harcamalar yapıldığını tespit etti. Bu durum, “SSDF'den savunma sanayinin geliştirilmesi ve TSK modernizasyonunun sağlanması için gerekli harcamaların dışında cari giderlerin harcanması kanunen öngörülmemiştir” diye eleştirildi.
iKi KATINDAN FAZLA
2015'de SSM Müsteşarlık özel bütçe giderlerinin toplamı 57 milyon 268 bin 919 TL olarak gerçekleşti. Sayıştay, SSM'nin bütçe sınırını aşmamak için cari giderleri SSDF'den gerçekleştirmesini kanuna aykırı buldu. Sayıştay, aynı konuya 2013 ve 2014 denetim raporlarında da dikkat çektiğini belirterek, “Ancak bu hususta kurum gerekli düzenlemeleri yapmamıştır” dedi.
iSTiHDAM ŞiRKETi
Sayıştay raporuna, SSM'nin Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret A.Ş.'den asli ve sürekli görevler için hizmet alımı yoluyla personel istihdam etmesi de yansıdı. STM adlı şirketten danışmanlık hizmeti satın alınan personele SSDF tarafından yapılan ödemelerin de mevzuata aykırı olduğu rapor edildi.
39 MiLYON 984 BiN TL
SSM idari bütçesinden 2015'de 57 milyon 268 bin 919 TL gider yapıldı. Bu tutar içinde 553 SSM personeli, 159 güvenlik, temizlik, şoför vb. toplam 711 personel gideri yer aldı. Ancak, geçen yıl STM'ye 176 personel için ise 39 milyon 984 bin 37 lira ödeme yapıldı. Raporda, “Bu rakam Müsteşarlık bütçesinin yaklaşık yüzde 70'ine tekabül ediyor” denildi.
DANIŞMANLIK HiZMETi
Raporda, STM'nin özel bir danışmanlık şirketi olarak hizmet ve danışmanlığını SSM'ya sunduğu belirtilerek şu tespitler yapıldı “Bu şirket SSM adına personel istihdam etmektedir. Bulguda hukuka uygun olmayan husus, danışmanlık hizmeti alınması olmayıp danışmanlık hizmeti alımının sürekli personel istihdamına dönüştürülmesidir. Ancak, SSM kanunun kendisine verdiği yetkiye rağmen nitelikli eleman ihtiyacını proje süresine bağlı kalmaksızın sürekli olarak STM'den karşılama yoluna gitmiştir.
KURUM CEVABI
SSM Sayıştay'a verdiği cevapta SSiK kararı doğrultusunda STM A.Ş. ile danışmanlık hizmeti tedariki sözleşmesi imzalandığını belirterek, şöyle denildi: “SSM tarafından yürütülen projeler üst düzey teknolojik yenilikleri içerecek nitelikte olduğundan projelerin başlangıcından itibaren her aşamasında yüksek teknik bilgi ve özel ihtisas sahibi kişilerden destek alınmasını gerektirdiği, SSM'nin asli görevlerinin Müsteşarlık personeli olan kamu görevlileri eliyle yerine getirilmekte olduğu, STM ile yapılan sözleşmenin personel açığını kapatmaktan ziyade bahse konu danışmanlardan sadece özel bilgi ve ihtisas gerektiren alanlarda teknik danışmanlık alınmasına yöneliktir”
--spoiler--
yaklaşık 3-4 saat kadar önce harvard da yüksek yapmış ve savunma sanayii müsteşarlığında önemli bir birimde departman başkanı olan bir adamla tanıştım. Ülke için endişem dahada arttı, adamla geçen muhabbetler aklıma geldikçe halen midem bulanıyor canım sıkılıyor, bildiğiniz tansiyonum düşüyor. Ülkedeki bütün birimler Şeyhlere dervişlere bırakılmış bildiğin
adam sorduğum bütün sorulara mantıksız bir cevap vermekle beraber her bir cevabında anahtar kelimesi din ve akp idi.
Mantıklı bir şekilde bilim sohbeti yapmak neredeyse imkansız olmakla birlikte adamın 2 lafından birisi AKP yi över şekildeydi.
Bir şeyin neden olmadığını sorduğumda ise her defasında halkımıza attı yükü. Neymiş almanlar 2. dünya savaşından sonra hızlıca gelişebilmiş çünkü onların halkında o kültür varmış, fakat bunu biz yapamazmışız çünkü bizim halkımızda bu kültür yokmuş. (bu noktada belki doğru söylüyor ama madem bunu kabul ediyorsun neden bizim halkımızı dinle boğmaya çalışıyorsunuz. Neden bizimde bu kültürü empoze etmemizi istemiyorsunuz.) Neymiş bizden bir elon musk bir bill gates bir steve jobs çıkamazmış.
Çünkü bunu yapmak için hala bir 10-20 yılımız varmış. Bu işler zor işlermiş. Herkesin kafası ermezmiş. Sürekli olarak AKP yi öven ve halkını yeren adamlar tarafından yönetiliyoruz, bildiğiniz halkın zekasıyla dalga geçiliyor.