Savaş taktiklerinden ve filmlerinden gördüğümüz kadarıyla yazık olmuş adamdır.
Daha savaş yeni başlamış, okçular ilk saldırıyı yapmış ardından mızraklı ve atlılar koşarak düşmana saldırırken; okçuların da tekrar saldırısıyla daha düşmana ulaşmadan ölenler oluyor. Yazık lan. Adam kaç kilometre savaşmak için yol yürüyor, kaç gece çadırda bekliyor; ama bir kılıç sallayamadan gidiyor.
Nankör dünya...
gerçekleşme ihtimali düşük olan olaydır. Savaş stratejilerinde okçular asıl savaşçı olan mevzilerin arkasında dururlar. Saldırı emri verildiğinde ilk onlar atış yapar. Okçularda kılıç taşır. Iki ordu birbirine girdiğinde ok atmayı bırakarak muharabeye kılıç aracılığı ile dahil olurlar(kale savaşları hariç, meydan muharebelerinde genelde böyle olur).
ihtimal dahilinde olmayan olaydır.
zira bu silah yakın mesafelerde tercih edilmez. Haliyle yere düşme durumu da göz önünde bulundurularak hedeften daha yükseğe atılır. Bu yüzden yakın mesafedeki bir askerini vurma durumu söz konusu değildir. Diğer yandan uzaktaki hedefe öncüler varıp birebir çarpışma başladıysa, ok atmanın da stratejik olarak lüzumu kalmamıştır. neticede adamın dürbünü, lazeri mi var ki, kalabalık içinde adam seçip alnı kabağından vursun..