en az bir tanesi devlet olmayan iki tarafın çatışmasının savaş olup olmadığı hep tartışma konusu olmuştur, özellikle terör olan ülkelerde. eylemler terör eylemi olabilir, fakat yıllarca iki taraf çatışıyorsa benim için olay savaştır. buna savaş demek, terörü meşru göstermek değil, çözüm için bir adımdır.
küresel güçlerin ve acımasız emperyalizminin bütünü elde etme arzusu mu? istikrar getireceğizin adı altında, çaresiz insanların topraklarını sömürmek mi? para mı? kan mı? enerji mi? gücü elde tutma isteği mi? ya da her ne zıkkımdır bilinmez ama nedenleri ve sonuçları arasında güneş' den plüton'a kadar mesafa olan şey'dir.
Ey savaş!.. Sen acı ve korkunç, kanlı ve berbat, çirkin ve yıpratıcısın... Fakat sen büyük ve azametlisin... Bunun içindir ki insanlar sana ebediyen tapınacaklardır.
geçen cuma hutbesinde anlattı hoca;
ataturke bir arap ülkesi lideri nasıl bağımsızlığı kazanacaklarını sormuş. ataturk de 1 milyon hemen o an ölmeye hazır askerin olması lazım demiş. arap da 100000 bile bulamam deyince ata da o zaman bağımsızlığı unut demiş. valla şu an savaşa girilse yüzde 90 askerin kaçacağını düşünüyorum. kaçmanın cezası ölüm değil çünkü.
SAVAŞ Türkiye'de en çok kullanılan 162. isim (... 160. hilal, 161. cemal, 162. savaş, 163. gözde, 164. yunus, ...). Ülkemizde yaklaşık her 775 kişiden birinin adı SAVAŞ ve ismin yaygınlık oranı binde 1.29.
SAVAŞ adının yaygınlık oranının Türkiye'nin resmi nüfus sayımı sonuçları ve günlük ortalama nüfus artış hızına orantılarsak ülkemizde 13-02-2009 21:35 itibariyle yaklaşık 92,782 kişinin isminin SAVAŞ olduğu ve SAVAŞ isimli kişi sayısının her yıl ortalama 1533 kişi arttığı tahmini yapılabilir.
SAVAŞ isminin Amerika Birleşik Devletindeki yaygınlık oranını hesaplarken bu isme elimizdeki Amerikan veritabanındaki 702,203 kişi arasında hiç rastlayamadık. Bu nedenle ismin Amerika Birleşik Devletindeki yaygınlık oranın bir milyonda 1.4'ten dahi az olduğunu ve Amerikada toplam 400'den az sayıda SAVAŞ yaşadığını tahmin ediyoruz.
SAVAŞ Türkiye'nin en yaygın 162. ismiyken, Amerika Birleşik Devletinde en yaygın 162. ad ise Sandra ismi. SAVAŞ adının yakın kullanım oranına sahip diğer Amerikalı isim kardeşleri arasında 160. Kimberly 161. Joan 162. Sandra 163. Singh 164. Kent isimleri de sayılabilir.
cihat olarak islamın kutsal kitabı vasıtasıyla ve yine islami deyimle allah'ın emri;
--alıntı--
fitne ortadan kalkıncaya ve din tamamen allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın! (inkara) son verirlerse şüphesiz ki allah onların yaptıklarını çok iyi görür.
--alıntı--
kaynak; kuran-ı kerim, enfal suresi 39. ayet, diyanet vakfı meali.
Karmaşık labirentler içinde
Boşu boşuna bir koşuşturma,
Tıpkı hiç susmayan bir bebeğin
Ağlaması kadar kulak tırmalayıcı,
Ve bir o kadar da hazin…
Sürekli yankılanan acı haykırışlar,
Melekler kadar saf ve masum çocukların
Yok olup giden ışıltılı yaşamları…
Hırçın bir çocuğun her yeri talan etmesi gibi
Yıkılıp giden ülkelerin
Savruk ve yalnızlığa mahkum edilmiş,
Issız topraklarındaki parçalanmış hayatlar
Ve apansız ölümlerin sessiz çığlıkları…
yaşamayanın duygusunu asla tadamayacağı iğrençliktir. ama gereklidir, savaşsız dünya düşünülemez; kim ne diyecek ki? savaşmamaları için de birilerinin başı ezilmeli, eh o da savaş oluyor zaten. herkes yerli yerinde uslu oturmaz, insanız en nihayetinde. herhangi bir terör olayından sonra, önemli bir çatışmanın ardından "olaya el koyacağız. barış içinde yaşayalım hede hödö" mesajı veren devlet büyüklerine, bm'ye, tayyip'e falan da kızmıyorum; kızamıyorum. yaşamayan bilemez evet. insanlar öldü yazık, aay. o kadar. somut bir adım atılmaz, lafta kalır; yardım gönderilir, devlet büyükleriyle konuşulur. ama saldırılar falan bitmez, savaşın gidişatına hiçbir etkisi olmaz bu insanların. onlara kızmak ne mümkün? savaşın ne olduğunu gördüler mi ki nasıl müdahale edebileceklerini görsünler? savaş kaygıları var mı ki bitsin diye uğraşsınlar? kendileri rahattaysa zaten hiç uğraşmayacaklar. eh, onlar da haklılar. bilemezler; bilmeden de ne yapacaklarını kestiremezler. yapabilecekleri tek şey, her şey çatışmadan sonra "yardım göndereceğiz" demek gerçekten.
sıradan bir iş gününde evinize dönerken kafanızın üzerinden bir duman bulutu mu geçti? bir yerden alevler mi yükseldi, çığlıklar mı duyuldu? kim yaşadı o kaygıyı? annem, babam orada mıydı; tanıdıklarım mı vardı acaba? ya da o bomba mıydı gerçekten, neydi? bir başka patlama. ne olabilir ki? uçak yok birşey yok, ne patlaması bu; çocuklar ateş yakıp içine parfüm falan mı attılar lan yoksa? ama düşünmeye başlanmıştır bir kere. benim tepeme de düşmesin bir tane diye düşünemez insan; telaşla çevresine bakar, telefona sarılır ve yakınlarından haber almayı dener. çekmiyordur, çalışmıyordur telefon. allah belanızı versin diyip olduğu yere çöker. belki bir bomba da ona isabet eder.
bundan çok daha fazlasıdır, kısacık bir entryde akla gelen budur. harfi harfine der meister yazıtıdır. kendisi savaş görmüş müdür? görmemiştir. ama çatışmada yakınını kaybetmiş, önünde adam öldürmenin ne demek olduğunu da görmüştür. ya da savaştaki sivillerin halini.
Hitlerin sanati, Yahudilerin mesguliyeti,mezopotamyanin tarihi, dinlerin ve mezheplerin insanliga hediyesi, masum bir yetimin anne baba diye feryadlari...Insanlik sucu iste a.q ...