dedelerimiz iman kuvvetiyle, gerektiğinde aç kalarak, doğanın türlü zorluklarına göğüs gererek savundular topraklarımızı, özgürlüğümüzü. inşallah o gün gelmez. çünkü şimdi ki zamanın ön gördüğü savaşta senin o beğenmediğin dindar vatandaşla yan yana, düşmanla göğüs göğüse çarpışacağın bir durum söz konusu olmayacaktır. savaşlar eskisinden daha kalleş! neden bu kadar düşmansınız birbirinize. sen dinci dediğine hoş görü ile bakma! tamam... ama bil ki katı, vicdanı körelmiş, hoş görüsü olmayan bir yoldasın. inançlı, inançsız fark etmiyor aslında kimse için. hoşgörüsüzlük, katı vicdanlar, merhameti olmayanlardır bizim sorunumuz. bu ülke senin yaşadığın o sosyetik mecradan ibaret değil kardeşim. kocaman bir köy gibi, fakir ama onurlu. kimseler 2. sınıf vatandaş muamelesi yapılmaz buralarda. dürüstlüğüne bakılır, insanlığına bakılır. kıt eğitimiyle yaşama tutunur insanlar. ve bu ülke senin olduğu gibi onlarında yuvasıdır. gerekirse beraber savaşırız yan yana. sen gücünü kudretini dilediğin yerden alırsın, onlarda sırtlarını yaradana dayayıp, ondan kuvvet alırlar. bazı hassasiyetler asla değişmez. ama bırakın artık bunları, düşündüklerimiz, inandıklarımız bizi düşman yapmamalı.
ulusalcılar vatanseverlik-yurtseverlik işini iyice abartıp da 'bunlar aslında vatan sever değil vatansatar' demek için kullandıkları mühim cümleciktir. gereği yoktur, parayı gören tüm 'vatan-millet-sakarya' tayfasının şu tabanındaki samimi unsurların dışında başta yapacağı şey budur. son olarak da toprağım bütün dünya halkımdır nev-i beşer!
zihniyeti zehirlenmiş, eşşeğin zikinde beyin vardır bunların kafasında beyni yoktur.
o derece düşünebilmekten aciz insanların iddiasıdır. savaş zamanlarında göt korkusuyla evinden çıkamayan insanlar dinciler yaftasını yapıştırılan insanlar değilleri. en ön safta savaşan insanlardı dinciler. dinciler dedikleriniz bu ülkeyi terkederse yaraklara yan basar bu ülke.