tüm savaş filmlerinin içinde yer verilen biraz abartılı, zorlama, duygusal sos içeren sahnelerdir. örneğin; şiddetli çarpışmaların ardından, harap olmuş yıkıntılar içindeki düşman şehrinde evlerden birinden yükselen piyano sesi ve hüzünlü bir melodi söyleyen güzel düşman şehrin, erik gibi kızı. o yeah gelsin aşk.
tüysüz, çocuk yüzlü, naif, ofis boy tipinde bir asker mutlaka olur. çevirmen, yazıcı görevlerinde takılır. ateş etmeyi bile bilmez ama kafası çalışır. duygusal yapısı savaşın acı manzaralarıyla zamanla ölür ve o da bir hayvana dönüşür. o shit. (örnek er ryan'ı kurtarmak ve tankçı çavuş brad pitt'li Fury.
Bitmek bilmeyen kurşunlar. Bir silah kaç mermi alır arkadaş?
Bir de kahraman kişinin yanındakiler en ufak şeyde ölüyor adam patlamanın içinden " bana bir şeycik olmaz " edasıyla yürüyüp çıkıyor. La nesin sen hacı?
tavuk gibi milleti doğrarken savaşmaya ara verip uzaklara dalan güçlü, yakışıklı erkek.
olum hiç mi rastgele arkadan biri gelip sokmuyo kılıcı. adam on saat romantizm yapıyo dalmalar, uzaklara bakmalar sonra gaza gelip 3 kişiyi yere sermeler.. gerçekçi olun lan az.