mekanı cennet olsun gezetecisi. hatırlamanın en güzel yollarından biri olacak bir sahne belkide bu, hem de kendi klasiğiyle. 'bomba gibi, fişşek gibi' gazeteci, rahmet olsun.
topluma karşı sürekli olarak "aslında gördükleriniz ve algıladıklarınızdan çok daha başarılı bir kişiyim lakin tarafınızca kadrim-kıymetim bilinmiyor" mesajı vermeye yönelik tavırlar, göz önündeki insanlarda fazlasıyla sakil dururlar. toplum tarafından kendilerine gösterilen sevgi, saygı ve hürmet çıtası, bir çoğunun ulaşmaya çalışıp da ulaşamadığı kadar yüksek olduğu halde, 'neden en yukarıda olamadıklarına' dövünür-dururlar.
bırakınız kinetik enerjiye dönüşmeyi, bunun için gereken potansiyelin dahi onlarda bulunmadığı alenen bellidir ama kendileri bunun farkında değildirler malesef.
öldüğünü şimdi öğrendiğim gazeteci. gazeteci mi emin değilim ben a takımı diye bi programını bir de sesinin kısıldığını hatırlıyorum sadece. neyse işte, 2 gün olmuş herif öleli yeni görüyorum. televizyonsuz yaşamayı çok seviyorum allam. gereksiz bi bok yok hayatımda. fatiha.
Beşiktaş, Fatih ve Bodrum'da 5 daire,
Saat Film Yayıncılık şirketinde yüzde 51'lik hisse,
1 cip, 2 deniz motoru,
banka ve finans kuruluşlarında döviz ve Türk Lirası hesaplarından oluşan mirasının hepsini 36 yaşındaki oğluna bırakmış olup, 16 yaşında kızına bir çöp bile bırakmamış olan rahmetli.
erdal eren'i ölüm koğuşunda emin çölaşan'la birlikte ziyaret etmiş, ve direkt, "bir kaç gün sonra asılacaksın erdal, neler düşünüyorsun?" sorusunu yöneltmiş patavatsız biridir.
röportaj için gidildiği doğrudur lakin bu sorunun insani bir yanı yoktur.
emin çölaşan'ın da dediği gibi, gazetecilik önce, insan olmaktır!