savaşın mahvettiği hayatlar üzerinden siyaset yapmaya çalışmak. yok efendim dileniyorlarmış, yok efendim çalıyorlarmış, yok efendim tehlikeliymişler...
biliyor musunuz kanın, vahşetin, cinnetin hüküm sürdüğü o coğrafyadaki kıyımların kıyıcılarından biri de sizsiniz. böyle nefret dolu olmasanız, azıcık kalbinizi filan yoklasanız, elinizdekinin çok değil sadece bir kısmını onlarla paylaşsanız hiçbiri çalmayacak ve hatta dilenmeyecek. çünkü, insan olduklarını bilecekler ve en azından direnmek, hayata yeniden tutunmak için bir umutları olacak.
ama tutup da bir sokak köpeğine bakar gibi bakarsanız bu insanlara... tutup da hırsız, dilenci, pislik diye aklınız sıra hor görürseniz, el uzatmazsanız çalarlar da, dilenirler de. Allah'tan vahiy mi geldi size? bütün hayatınız varlık içinde mi geçecekmiş? kim potansiyel hırsız potansiyel dilenci değil? hayat kime onu mezara kadar kayıracağına dair söz vermiş?
kim sahip olduğu şeylerin kendisinin olduğunu iddia edebilir? kefene cep diktirseniz hatta kendinize bir anıtmezar yaptırıp servetinizi oraya depo etseniz ne yazar be...