ethem sarısülük'ün katili polisin serbest bırakılmasından sonra, toplum vicdanını yaralayan ve infial yaratan bir başka olaydır. esasen, tutuklama sanığı da koruyan bir tedbirdir.
satırlı alçağın kimlik ve yerleşim bilgileri kamuoyu tarafından öğrenildi. şimdi bir vatandaş bu alçağa cezasını kendisi vermeye kalkışırsa, bunun sorumlusu o alçağı serbest bırakan ileriyi görmekten yoksun yargı olacaktır.
siz tutuklanacak mı sandınız yoksa? hangi ülkede yaşadığınızın farkında mısınız? o adam o satırı alıp bir adama saplamış olsa bile "eline taş atmışlar yere saplamak isterken adama gelmiş" diyerek yine serbest bırakılacaktı. Lütfen biraz gerçekçi olun.
adamların satırla postal yalayıcılarını kovalamasına karşıyız ancak,
adamın dükkanını yağmala ondan sonra palalı adam bana saldırdı hölölölölö de ne ekersen onu biçersin. adam gibi eylemini yapıp evine gitseydin sana kimse saldırmazdı.
Her öfkelenen eline pala alıp sokaklara dalacak ve hemen akabinde serbest kalacaksa millette hukuka güven mi kalır?
Bir trafik kazasında ölüm halinde çarpan yüzde 100 suçsuz bile olsa "tedbiren tutuklu" kararı verilebiliyor ama palalı serbest. Olmaz böyle!
şaşırtmamıştır, akp sayesinde adaletsizliğe şaşırmamayı öğrendik. katil, tecavüzcü, terörist, uyuşturucu kaçakçısı ne kadar adam varsa dışarıda..
hükumet, kendiyle aynı görüşte olmayan insanlarını katlini vacib kılmış anlaşılan. katanamı alıp bir yürüyüşe çıkayım ben..
. madde 106. - (1) bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikâyeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
(2) tehdidin;
a) silâhla,
[...]
c) birden fazla kişi tarafından birlikte,
[...]
işlenmesi hâlinde, fail hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
not: aynı başlığın 'palalı' versiyonunu açmış fakat zaten açılmışı varken buraya damladım.
araba yakanlardan polise taş sopa atanlardan, kaldırım söküp cam çerçeve kıranlardan hesap sormayı düşünmeyenlerin, hatta böbürlenip halk ayaklanıyor ayaklarına yatanların samimimiyetsizliği kadar suçlulardır, ne zaman vicdan ile hem kamu malına zarar verene hem palayla satırla mukavemet edene karşı çıkarsak o zaman adalet yerini bulacaktır.
sevimli çocuklar hak ararken bunlar normal karşılanıyor, onlara karşı çıkanlar tü kaka ilan ediliyorsa o zaman adalet dilenmeyelim samimi olalım.
satır keskin değildi, zaten adam tutmayı dahi bilmiyordu ayrıca su tabancası kadar ağır silahlarla halkın güvenliği tehlikedeyken bu masum biçare adamlarla devletin kasklı kuklaları neden uğraşsındı ki!
daha ehemniyetli işleri vardır yavrucukların dedirten traji komik senaryodur. ağlanacak halimize gülmek,susarken kan ağlamak ve birinin yaptığından utanmak adlı günler son hız devam etmektedir.
6 temmuz 2013 tarihinde taksim'de göstericilere yönelik polis müdahalesinde, polisle birlikte göstericilere satır ve pala gibi kesici aletlerle saldıran 4 şüphelinin tutuklama istemiyle sevk edildikleri mahkemece halk arasına salıverilmeleridir.