yarı yolda bırakılmanın kanıtlanamamış versiyonudur. bazende bir çoçukluk travmasıdır.
marsdaki damacana henüz 5 yaşındadır. anne bir akrabanın düğününe gidecektir, ancak çoçuk götürülmek istenmez ve olaylar gelişir.
-anne bende gelicem. (ümitsiz ruh hali)
+yok oğlum sen napıcaksın orda.
-anne bırakma beni. (ağlamaklı ruh hali)
+yok oğlum gidip gelicez hemen.
artık annenin gideceği anlaşılır ve oturup bir güzel ağlanır. bütün mahalle teselli etmeye gelince iyice olaydan şüphelenilmiştir.
+oğlum git bakkal amcadan kendine iki tane puding al bu parayla.
-tamam anne. (gözler ışıldar), koşa koşa bakkala gidilir.
marsdaki damacana bakkaldan çıkarken annenin arabayla uzaklaştığını görür. Yutkunmaya çalışır ama yapamaz. Ağlaya ağlaya alınan pudingler yenirken, uyuya kalınır. Hayatı boyunca unutamıyacaktır bu satılmışlık hissini. Çoçukluğuna dair hatırladığı en eski ve en net anı olarak kalacaktır hep, en azından 22 yaşına kadar öyle olmuştur. Delikanlı adam iki puding için annesini bırakırmı. çok kötüyüm lan, her aklıma geldiğinde çöküyorum resmen. siz siz olun yapmayın evladınıza.