Önceleri zeka, şimdilerde olasılıkların analizi, olarak görülen oyun. Yazılımların insan karşısında gösterdiği, başarıda bunu destekler nitelikte, sanki.
Bir stefan zweig romanı. Bir nefeste okuyup bitirilebilecek akabinde satranç izlemeye ve oynamaya ilgi duymanıza sebep olacaktır. Okumaya vakti olmayanlar için okan bayülgenin seslendirmesini dinleyebilirsiniz.
Kitap olarak hayvan gibi övülüp çok da bi numarası olmayan kitap, tıpkı diğer stefan zweig kitapları gibi kitapseverler için doyurucu yazdığını düşünmüyorum neyse oyun olarak ise bayılırım hatta yakın zamanda turnuvaya başvurdum belki kazanırım ne dersiniz?
aklıma oyundan önce kitap gelmesine sebep olan stefan zweig öyküsüdür. kısa olduğu için insanı üzen, tutsaklığın, bir şeylere bağlanma hissiyatının, insan psikolojisinin en iyi anlatıldığı kitaplardan birisidir.
25 senemi verdim bu tahtadaki gizemleri çözmek için. 14 senedir de antrenörlük yapmaktayım. zerre pişman değilim. çok derin bir oyundur kendileri. kitap okumak gibi satranç oynamayan da eksikliğini hissetmez. neler kaçırdığının farkında değildir çünkü. önümüzdeki ay 10 masa ile körleme simultane rekorumu kırmayı hedefliyorum. neden diye soranlar olursa rahat batıyor çünkü.
ana sınıfındayken tanımadığım bir hoca, sınıfa santranç tahtası getirmişti ve sınıfta herkes etrafına doluşmuştu. bir süre sonra sıkılıp bu ne diye ağlamaya başlamıştım. *
Seçenekler hakkında:
Satranç tahtasında 2 taraf birer hamle yaptığında 400, 2 taraf ikişer hamle yaptığında 72.084 ve 2 taraf üçer hamle yaptığında 4 milyondan fazla seçenek vardır. 2 tarafın yaptığı dörder hamleden sonra 318 milyar seçenek vardır. 2 tarafın yaptığı 40 hamleden sonraki seçenek sayısı dünya üzerindeki hesaplanabilir elektron sayısından fazladır.
ilkokulda fena halde kafayı bozduğum, beni saatler boyunca masadan kaldıramayan ve il birincisi olmamı vesile olan harika bir oyun . Maalesef lise ye geçtikten sonra karı- kız muhabbeti ergenlik falan derken satrancı saldık