Stefan Zweig tarafından yazılan kitapta; tesadüf eseri eline geçirdiği bir kitapla satranç öğrenen ve bu oyunu, bir tutkuya dönüştürerek neticesinde beyin hummasına yakalanan Dr. B isimli kişinin öyküsü anlatılır.
bundan seneler evvel ilk kez oynamak istediğim de arkadaşım temel kurallarını öğretmiş ve şunları söylemişti; bak beni bu oyunda daha yenen çıkmadı. ona göre!
sonra kendisini ilk yenen kişi olarak saf arkadaşımı dumur etmiştim. hem de ilk oynaşımda.
çalışma ve disiplinden daha çok zeka, gözlem yeteneği ( satranç tahtasını okuma), hayal gücü ve sezgilerin önemli olduğu oyun. sadece çok çalışma ve disiplinle rakibin açıklarını, zayıf karalerini göremezsiniz, yaklaşan tehlikeleri sezemezsiniz. bu sizi ezberci bir oyuncudan başka bir şey yapmaz. bir kaç açılış bilmek, bir kaç varyantını ezberlemek sizi bir satranç oyuncusu yapmaz.bir iki açılış ezberlemek yerine açılış prensiplerini bilmek çok daha onemlidir.
film yapımcıları tarafından neredeyse tüm filmlerde delirmek üzere olan, deliren ya da çoktan delirmiş olan insanlara mutlaka oynattırılan, çok yönlü düşünmeyi gerektiren zeka oyunu.
tezcanlı insanların oynamasını ve izlemesini tavsiye etmediğim oyundur. Çünkü herkes öyle hızlı hızlı oynamaz, belli biyerden sonra bayar. Faydalı mı peki tabii ki...
içinde şans bulundurmadığı iddia edilen ama maalesef bizim gibi oyuncular için içinde şansıda barındıran oyundur.
allah aşkına kim 10 hamle sonrasını düşünüpte oynuyor. düşünmeden oynadığın o taş sonra hesaplamadığın halde görüyosunki çok işe yaramış.demek ki şanslısın. bu oyuncunun kalitesi arttıkça azalsada dünya üzerinde kimse daha oynamadan oyunun sonunu düşünemeyeceğine göre her oyun içinde şans da barındırır. bu bilgisayarlarda da vardır. aynı program başka bir programı genelde yenebilirken bazen yenildiği oluyor.olay budur satranç içinde şans barındırır.
tabi bu demek değildirki satranç şans oyunu.hepinize kolay gelsin.
insanı gitgide asosyalleştiren bir oyundur. satranç oynayan adamdan daha akıllı bir adam varsa, o da vaktinin tamamını satranca ayırmayıp, rahat ve mutlu yaşam olanaklarını arayan adamdır.
satranç artık günümüzde amatör sporcuların zevk aldığı bir oyundur . çünkü profesyonel oyuncular geniş bir açılış repertuarı ve binbir türlü kombinasyona hakim olduğu için 35-40 hamleye kadar oyun ezbere gitmektedir . yaratacılık yoktur buraya kadar . hatta çoğu oyun sonunda bile yıllardır süre gelen denenmiş varyantlar olduğu için bunlar oynanır . böyle giderse 20 yıla kalmadan profesyonel satranç bitecek . amatör oyunculara gelecek olursak cafede,havuz başında,bi arkadaşın evinde yapılan maçlar tadından yenmez . onun için fazla üzerine düşünülesi bir oyun yapmayalım . sıcak sohbetlerde,tatlı rekabetlerle ebedi kılalım
Satranç'ın büyüdüğü yıllar Sovyet-Amerikan soğuk savaşına tekabül eder. Yine bu yıllarda savaş uzay, nükleer ve çeşitli alanlarda kendini gösterirken satranç da bu savaşın bir parçası olmuştur. Sovyet dünyası satranç tarihine unutulmaz isimler kazandırıken Amerika Fischer'den başka hiçbir şampiyon çıkaramamıştır ki Fischer'in şampiyonluğu da 4 yıl sürmüş ve olaylı bir şekilde yerine(istemedende olsa) Karpov'a yani yine bir sovyet vatandaşına bırakmıştır.
Satranç'ın doruklara çıktığı yıllar Kasparov yıllarıdır ki, Kasparov'un oyunlarda kullandığı komplike hamleler satranç dünyasının popülaritesini artırmıştır. Santranç'ın ölümü ise 9 yıllık Kasparov şampiyonluğunun bitişi ile başlamıştır.
Bir zamanlar dünyanın en prestijli oyunu olan satranç şimdi tarihte bize ancak unutulmaz hikayeleri bırakmıştır. Ama hala yaşıyor...
düzeltme/uyarma: doğru falan değil lan bu. arada çıkar adam sandığın biri böyle telaffuz eder ayar eder bünyeyi. ona sebep yazdım. gidip bir yerlerde iddia etmeyin "doğrusu böyledir" diye.
birçok yönden hayata benzetirim bu oyunu.
Eşit şekilde oyuna başlarsınız ve her şey oyunu oynayanın elindedir, oyunun ilk aşamasında oyunu sizin için başkaları oynar elbet, öğrendikçe hamleler sizin olur. bazen oyun çok sıkışır. Oyunu açmak ve hamleleri uygulayabilmek için taş feda etmeniz gerekebilir, kimileri de bu taş feda etme olayını büyütüp oyuna küserler. Oyunu kazanacak olan ise burada bunu yapmam doğru karardı, oyunu bu şekilde de kazanabilirim diyendir, oyun sonunda da kazanır zaten.
Velhasıl satranç hayatın 64 kareye sığdırılmış halidir.