dünyanın, bilinen en eski strateji oyunu. savaş alanı anlamına gelen çaturanga isminin evrimi sonucu satranç olarak son haline kavuşmuştur dilimizde. bildiğim kadarıyla birçok bölgede(türkiye dışı) çatrang veya çatrangu olarak biliniyor.
zeka ile direkt ilgisi olsa da asıl etken bellek gücüdür. birçok usta, çocukluk dönemi oyunlarını bile hatırlayabilir gerektiğinde. çoğu birden fazla dil bilir. hatta bazıları (bkz: odeev, hancar) neredeyse iki elin parmak sayısı toplamı kadar dile hakim. ve bu dili bellek gücü sayesinde öğreniyorlar. bence yani.
satranç oynayabilen(orta ve üst düzey) hemen her sporcunun normal üstü zekaya sahip olduğu kabulüyle(ki bu bir gerçekliktir) satranç ve zeka arasındaki bağ yadsınamaz. teknolojik gelişme doğrultusunda üretilen makineler, hâlâ insana net bir üstünlük kuramamıştır. ki kursalar bile bu satranç ve zeka bağlantısını koparmaya yetecek bir argüman olamaz, bilimsel değildir. eğer bunu bir ölçüt olarak ortaya koyarsak, hesap makinesini neremize sokarız?
benim gibi genelde atak oyun sevenler için bazen sıkıntı yapar. bzı noktalarda taktik ezberlemektir ancak sadece bir taktik ile oyun kazanılmayacağından bir kaç taktiği aynı anda kullanmak sırasını ve planını belirlemek bile kapasite gerektiğinden kapasite kullandırdığından ve geliştirdiğinden harika bir oyundur. zor öğrenilir ancak vaz geçmek imkansızdır.
an itibari ile network'ten arkadaşla oynadığım harika beyin sporu. amatör olarak yapıldığı sürece keyiflidir ama işi profesyonelliğe dökünce tadı kaçmaktadır.
edit: kendine güvenen varsa, seve seve maç yaparım.
--spoiler--oyun kurallarını kapsamlı bilmek, o kurallar doğrultusunda açık vermemek, odaklanmak, gözden kaçırmamak, aldatmak, unutturmak, rakibe stres yaratıp hataya düşürmek, farkettirmemek,rakibin psikolojisini değerlendirmek, fazla pozisyon bilmek, hırs, sabır, self kontrol, heyecanı yenmek, dikkat ve uzun vadede çalışma gerektiren oyun. --spoiler--
zaten bunları yapabilmek için aptal olmak gerekir. dünya satrancının önde gelen isimlerinin, normalin çok üzerinde zekaya sahip oldukları ispatlanmış bir gerçektir. kasparov, karpov, anand, anderssen, steinitz, lasker, cabaplanca, mamedyarov, radyabov, leko... adı geçen tüm sporcular 140 civarı iqya sahiptir. hatta kasparovun einsteine rakip olabilecek iki kişiden(diğeri adolf hitler) biri olduğu söylenir. 3. hamlelerden sonra milyonlarla ölçülen ihtimaller üzerinden strateji geliştirmek için zeka şarttır. kişilerin, satrancı becerememesi onları gerizekalı yapmaz, ancak üst düzey oyuncu olması zeki olduklarının kanıtıdır.
keza einstein, napoleon, şah ismail, yavuz, m.kemal, hitler vs gibi dehalarıyla(iyi veya kötü) dünya tarihine adını yazdırmış kişilerin de satranç konusundaki kabiliyetleri resmi olarak ortadadır. satranç için zeka şarttır ancak gelişim için salt zeka yeterli değildir. disiplinli çalışma gerektirir. iqsu vasat olan kişi, disiplinli çalışarak belirli bir düzeye çıkabilir ancak üst düzey bir satranç sporcusu olması mümkün değildir. zira satranç, sadece kitaplarla ve klasik oyun formasyonlarıyla sınırlı olmayan, yaratıcılık isteyen bir oyundur.
insana kendini sorgulatan oyundur, felsefe kadar insana bir şeyler katabilir. bilimde öyledir, hep soru sormak, daha iyi cevap aramak. felsefede sanatta hataya yer var, hata ile sanat yapabilirsin, ama hatalar ile satrançta kazanmak şansı yok.. satranç kafana tahtayı vurur kendini geliştir der.
Oynanılan taşların kale, fil, şah, vezir, piyon, at gibi isimleri vardır. Kendine özgü kuralları olan zeka, mantık oyunudur. Tarihi ise milattatan önce yıllara dayanır.
Microsoft Chess'in 9. seviyesi ile yaptığım 2 saat 16 dakikalık oyunu berabere bitirmeyi başardığım oyundur.
Siyah olmak her zaman daha avantajlıdır çünki rakibin yapacağı hamleyi tahmin edip ona göre hamle yaparsınız. ve bu oyunu oynadığınız müddetçe bakarsınız ki daha hızlı düşünmeye başlıyorsunuz.