bir turnuvada 4 saat kafamı kaldırmadan oynayıp yenilmemle içime sıkıntı oturtmuş oyundur. ayağa kalktığınızda sarhoş gibi olursunuz ve başınız ağrır. bir de yenilmişsinizdir. o maçtan sonra diğer karşılaşmalarda da yenilirsiniz çünkü siz oraya tam puan almaya gelmişsinizdir.
irandan turemis bir oyundur. rivayete gore zamaninda cok buyuk bir imperatorluk kurmus iranli bir kral, ozaman bir insanin sahib olabilecegi herseye sahipmis. kralin bunalmis ve hayattan zevk almayi kesmis ve sunu beyan etmis. eger benim bu can sikintima bir cagresi olacak var ise onun bir dilegini yerine getirecegim. tabiki ipini koparan gelmis ve sonuc basarisiz olmus. taki bir coban gelene kadar. bu coban krala bir oyun ogretmis ve bu oyun kralin cok hosuna gitmis. okuyan yazarin dusunebildigine gore burada satrancdan basladigini anlamistir. iste satranci bi hayli ogrenen kralimiz sevincle cobana istedigi herhangi bir dilegi dile getirsin demis. cobanin dilegi kecileri ve kendine yeticek kadar bugday olmus. bu bugdayi misal verelim tarlada 1 tane ekerek her 50 metrede 1 tane daha fazla
ekmesini istedi (zamane tohum ekme makinesi ile bu zamanda milatdan once, fazladan bilgi isteyen iranin kitalara hukum ettigi deviri arastirsin). ikinci misal. 1. Tarla 1 tohum 2.tarla 2 tohum ... . kral kizar tabi ve ben bukadar herseye sahip iken benden isteye isteye bunumu istedin ve cobani zindana atar. kral kisa surede hatasini anlar cunki coban okadar gerzek biri degildir, bu isteginde kesin birsey vardir ve saraydaki tum matematikci filozof onemli insanlari bir araya toplar ve birlikte dusunurler. kisa sure sonra cobanin istedigi gerceklestirilemeyecek kadar zor oldugunu ogrenirler.
öğrenmek ve ilerlemek için para ve ciddi anlamda zaman harcamanız gereken bir spor dalı. hadi ordan ben biliyorum ya bu işi diyenler çıkar mı aramızdan? tabi çıkar ama mesele taşların hareketlerini ve bazı temel şeyleri bilmekle bitmiyor ki. bir süre sonra, satrançta ilerledikçe iş ticarete dökülüyor. satranç kitapları, video dersler, satranç kursları vs. bunların hepsi maddi boyuta taşınıyor ve ciddi bir şekilde zaman ayırmak gerekiyor. mesela bir gün 4 saat çalışayım sonra hafta boyunca hiç çalışmayayım olmuyor öyle, düzenli çalışma istiyor. ilerledikçe iyice karmaşıklaşıyor hiç oralara girmeyeyim.(adamlar 15 hamle sonrası konumları ezberliyor. açılıştan bahsediyorum tabi.) velhasıl kelam: bolca zamanınız ve paranız varsa öğrenip, ilerleyebilirsiniz.
not: ben iki senedir zorluyorum kendi başıma kitaplarla ancak 1500 ukd 1500 küsür elo'm var. 16 yaşında başlayınca olmuyor tabi. ama çoluğunuz çocuğunuz varsa başlatın ciddi manada kafa açıyor ve ufku genişletiyor.
savaş ve strateji oyunudur. bir rivayete göre savaşa gitmeden önce savaşa katılacaklar özellikle padişah ya da kral satranç oynar. iskender pala'nın şah sultan adlı romanında yavuz sultan selim ve şah ismail'in satranç oynadıkları bu oyunda yavuz sultan selim'in şah ismail'i mat ettiği yazılmıştır ki şah ismail satranç oyununda o güne kadar hiç yenilmeyen bir isimdir.
Zekası olmayan bilgisayarlar insana asla yenilmeyecek kapasiteye ulaşabiliyorlarsa arkadaş, satranç zeka oyunu değildir. hamle, olasılık ezberleme, varyasyon çalışma, taktik ve oyun kültürü önemli olan. çok zeki olan değil çok oynayan bilir satrançı. eğer bir zeka varsa da bu genel zekayla az ilişkilidir. satranç zekası, satranç tahtası üzerindeki olasılıkları bağlar.
adam felsefe de müzikte, sanatta, bilimde efsane olup satranç ta iyi olmayabilir.
oyun kültürü önemlidir. gün gelir 100 kişiye yenilirsiniz, sonra 99 kişiyi yenersiniz. neden? insan aynı yoldan iki kere yenilmez çünkü. daha çok satranç oyanayan daha az satranç oynayanı yener. fide puanları bence oyun kültürü demektir.. 1000 puanlı arkadaşınızı 700 puansanız ancak 30 da 1 yenersiniz. bu moralinizi bozmasın. satrançta 300 puan çok şey farkettirir oyun kültüründe. bilinki 400 puanda sizi yenemez..
bu oyunda zayıf rakibini yenmek zayıflıktır, hem de sizi geriletir. oyun kültürüne bir şey katmaz. ama iyi bir ego tatminidir zayıf ama size yakın olan ve zorlayan rakibi yenmek.