satranç

entry898 galeri89
    242.
  1. hayatı tahtada anlatan en güzel ve en anlamlı oyundur.
    2 ...
  2. 243.
  3. 244.
  4. sonunda bir piyon'un bile oyunu kazandırabildiği, denk bir rakiple oynuyorsan saatlerin nasıl geçtiğini anlayamayacağın mükemmel bir akıl ve strateji oyunu.
    en son oyunum 3 saat sürmüştü, ve ben dahi bir satranç oyuncusu değilimdir.
    0 ...
  5. 245.
  6. başarılı bir satranç antrenörünün-satranççının kızıysanız, satranç kariyeriniz babanızın milli takım havuzuna gönderdiği çocukları izlyerek geçer. ne demişler mum dibine ışık vermez. * * *
    0 ...
  7. 246.
  8. briç için oyunların kralı denir,satranç içinse kralların oyunu.
    0 ...
  9. 247.
  10. 248.
  11. bir oyun olmaktan çok fazlası sanat,tutku,sevinç,üzüntü ve herşey.
    0 ...
  12. 249.
  13. bugün tekrar oynadadım bir arkadaşla bu oyunu ve aklıma 3 yıl önce turnuvada kaybettiğim maç geldi.

    son iki hamle diyordum içimden,
    hata yaparsam kaybederim.aman boş ver bunları iyi bir oyuncuydum.ben hata yapamazdım,yapmazdım.evet işte böyle şimdi hamlesini yaptı rakip,herşey aklımda şimdi yavaş yavaş taşı alacaksın kaleyi bir kare aşağı indir evet işte böyle şimdi söyle hadi söyle.şah mat.montum nerede hemen masadan kalmalıyım.ben kazandım evet.işte böyle oğlum şampiyonluğa sadece bir maç kaldı.

    arkadan gelen ses,ben tebrik beklerken:
    - 1 dakika dur oyun daha bitmedi.bak bunu buraya oynarsam mat olmuyorum.

    haklı lanet olsun.nasıl göremedim bunu ben.lanet olsun.o kadar iyi bir planın sonu bu olmamalıydı.son hamle rakibin son hamlesine bakmadım bile lanet olsun herşey bitti.

    bunları düşündükten 10 dakika yaklaşık 15 hamle sonrasında kaybetmiştim.masadan buruk bir havayla kalksamda bu bir oyundu.ve rakibi tebrik ettim,o gün şampiyonluk maçına çıkamadım.ama birşey öğretmişti satranç her an herşey olabilir.hayatın her anında en iyi bildiğiniz yolda hata yapıp tepe taklak düşebilirsiniz.gerçi o günden sonra satrancın bu dersinden sonra bugüne kadar satranç oynamadım hiç.evet bir satranç oyuncusunun söylediği gibi satranç hayattır.hatta aynısı,belki daha fazlası.
    1 ...
  14. 250.
  15. çok sevdiğim oyun. nedense etrafımdaki insanların hiçbirinin satranç oynamayı sevmemesi-bilmemesine anlam veremiyorum. bende online takılıyorum. (bkz: chesscube)
    0 ...
  16. 251.
  17. Anaokuluna giden yegenimin bana 3 kere şah çekmesiyle, devletin çocuklara da öğrettiği ortaya çıkan oyundur.
    1 ...
  18. 252.
  19. makedon göçmeni olan; bu oyunu askerde zorunlu olarak öğrenen dedemin eğitmenliğinde başladığım(8-9 yaşlarında) ve sürekli üzerine ekleyerek devam ettirdiğim akıl almaz bir oyun.dedemi yenmeye başladığımda 12 yaş civarındaydım. daha sonra orta okul takımı, turnuvalar derken bildiğmiz tecrübeli bir satranç oyuncusu oldum.o dönemlerde çok moda olan http://www.playchess.com/ dan indirdiğim bir program sayesinde online olarak her ülkeden insanla oynuyordum.fakat programın paralı üyelerine daha fazla ayrıcalık tanıması (puanlarımın sürekli sıfırlanması,profil kısıtlamaları) beni farklı arayışlara yönlendirdi. ve yaklaşık 5 sene önce keşfettiğim http://www.jinchess.com/ adresinden indirdiğim program sayesinde, online oyunlarım daha öğretici hale geldi. bunun nedeni oynadığnız her oyunun (5 sene önce bile olsa) bir sitede toplanması. müthiş bir şey. şuana kadar oynanmış 200 milyona yakın oyun sitenin içinde mevcut (http://ficsgames.com/ ). bu sayede hoşumuza giden bir oyunu 2-3 gün sonra analiz etme olanağına sahibiz.
    1 ...
  20. 253.
  21. galibiyet alındığında kişinin tüm bedenini mest eden oyundur. ayrıca stratejik düşünebilmek yeteneğini geliştirmektedir.
    0 ...
  22. 254.
  23. bir oyun için fazla ciddi ve bir meşguliyet olarak fazla sulu bir şeydir.
    0 ...
  24. 255.
  25. stefan zweig'in muhteşem kitabı.70 sayfalık incecik bir kitap olmasına rağmen sizi sürekli olarak sürükleyip kısacık bir sürede bitirmenizi sağlıyor. Keşke biraz daha devam etseydi diyorsunuz. Çok çabuk bitti çok...
    1 ...
  26. 255.
  27. tutku sanat ve daha birçok şey.
    3 ...
  28. 256.
  29. 257.
  30. satrancın bulunuş hikayesini görmüştüm bir yerde

    satrancı bulan adam alır tahtasını taşlarını padişahın yanına gelir ve padişaha öğretir oyunu.
    daha sonra padişah oyunu çok beğenir ve adama benden ne istersen iste vereceğim der.
    adam şu istekte bulunur " 1. kare için 2 buğday tanesi isterim, 2. kare için 2'nin karesi olan 4 buğday isterim,
    3. kare için 2'nin küpü ( 2'nin 3. kuvveti) olan 8 buğday isterim ve son kareye kadar bunun hesaplanıp hepsinin toplamını talep ediyorum" der.
    padişah adama ne dilersen dile dedim benden tane ile buğday diledi diye düşünür adama kızar ve hizmetkarlarına seslenir bu adamın
    isteği üzerine bütün karelerin hesabını yapın kaç buğday istiyorsa verin 1 buğday fazla verenin kafasını uçururum der.
    64. kareye kadar hesaplanır toplanır ve padişaha sonuç sunulur. çıkan sonuç bütün dünyanın 15 yılda ürettiği buğdaydır. padişah adama kızmasının
    yanlış, adamın gerçekten zeki olduğunu anlamıştır.
    1 ...
  31. 258.
  32. kesinlikle hayat gibi ya da hayatın ta kendisi değildir çünkü hayatta şans faktörü vardır. her şeyi mükemmel yaparsan en azından kaybetmezsin satrançta. peki hayat hangi oyundur dersen:
    (bkz: tavla)
    her şeyi mükemmel yapsan da mars olabilirsin, saçma sapan hareketlerle kazana da bilirsin. tüm hamleler senin kararın gibi görünse de aslında gelen zara bağlısındır ve birçok yolun çok önceden tıkanmıştır. sadece birkaç hamle seçeneğin vardır o da belki bazen tek bir hamle yapmak zorunda da kalabilirsin hatta bazen hiç hamle yapma hakkın bile olmayabilir. yani kendi tercihin sandığın şeyler aslında çok önceden belirlenmiştir ve bu belirlemede (gelen zarda) senin hiçbir etkin yoktur. tıpkı hayat gibi işte. o yüzdendir ki satranç hiçbir zaman gözümde tavlanın yerini alamaz. ha zeka sporudur, faydalıdır o ayrı konu ama asla hayatın oyunu değildir.
    1 ...
  33. 259.
  34. Satranç, siyah ve beyaz olarak adlandırılan iki kişi arasında oynanan güzel bir zeka oyunudur. Bu oyun satranç tahtası adı verilen 8×8′lik kare bir alan üzerinde 16 adet satranç taşı ile oynanır. Bu 16 taş birer adet şah ve vezir, ikişer adet kale, fil, at ve sekiz adet piyondan oluşur. Bu oyundaki amaç karşı tarafın şahını mat ederek oyunu galip bitirmektir.
    1 ...
  35. 260.
  36. 261.
  37. 262.
  38. ikâye odur ya…Padişahın canından çok sevdiği bir kızı varmış… Kız bir gün amansız bir hastalığa yakalanmış. Ülkesindeki bütün tabipleri kızı için seferber etmiş; ama nafile… Sonunda bir tabip çıkmış, hastalığa iyi gelecek ilacı bulmuş ve kızı tedavi etmiş. Padişah, bu hekime minnet duymuş, “Dile benden ne dilersen!” demiş.
    Hekim, padişahın cömertçe iltifatına karşı mütevazı bir istekte bulunmuş: “Ben fakir bir insanım. En çok pirinç yemekle karnımı doyururum. Allah devletimize zeval vermesin. Siz bunca cömert davranıyorsunuz ama benim dileğim bu kadar cömert olamaz. Bana bugünün hatırası olarak bir satranç tahtasının her bir karesine pirinç koymanızı dilerim.” Padişah bu kadar basit bir isteği duyunca gülümsemiş. Canından çok sevdiği kızının iyi olmasına vesile olan bilge ve mütevazı hekime daha büyük ikramlarda bulunmak istediğini söylese de hekim arzu ettiği şeyden vazgeçmemiş.
    Padişah da vezirlerine hekim nasıl istiyorsa ona en iyi pirinçlerden vermelerini emretmiş. Hekim, kendisine pirinç vermek için gelen vezirlere kaç adet pirinç istediğini şu kural ile söylemiş: “Satranç tahtasının bir numaralı karesine 2 adet pirinç koyun. Sonraki karelere bir önceki karedeki pirinç adedinin karesi kadar pirinç koymak kaydı ile 64 karenin hepsini pirinç ile doldurun.”
    Vezirler adamın bu kuralını uygulayarak her bir kareye tek tek sayarak pirinçleri koymaya başlamışlar ama daha 10. kareye gelmeden bu mütevazı isteği karşılayabilmek için ülkedeki bütün pirinçleri verseler bile yine de 64 kareye yetiremeyeceklerini anlamışlar. Anlamışlar ama ülkenin bütün pirinçlerini de kaybetmişler…
    1 ...
  39. 263.
  40. insanı düşündüren bir oyundur. Eğer yeni öğreniyorsan çok kolay bağımlılık yaratabiliyor. Hele bir de oyuncular açısından asimetrik bir durum söz konusu ise masadan kalkmak çok zor olabiliyor.
    1 ...
  41. 264.
  42. Satranç tarihinin en uzun oyunu 1950 yılında mardal Plato'da yapılmış dünya satranç turnuvasında gerçekleşmiştir. Pilkin ve Çernyak arasında yapılan bu maç.22 saat devam etmiş ve 191. hamle sonrası berabere bitmiştir.
    1 ...
  43. 265.
  44. Geniş bir pencereden bakıldığında satranç ın belli stratejik oyun kurgularını oynamayı bilmeli ve bunları kendi zekan ile 3-5 veya daha fazla ya da çok fazla planlı hareketlerle rakibini mat etmeyi amaçlayan oyundur.

    Oyundaki taş üstünlüğünün hiç bir önemi yoktur, taşların koordinasyonu ve oyun ile hareket üstünlüğü sende olduğu sürece kazanma şansının hep var olduğu oyundur. Ancak oldukça tecrübeli olman gerekmektedir.

    "ölmez oyun" olarak adlandırılan ve oyunun açılış sonrası gelişimi ile sonucunun benzersizliği otoriterler tarafından hem fikirde oldukları, ders olarak gösterilen, satranç ın tanımını içinde barındıran bu oyunun izlenmesi, satranç ın diğer oyunlarla farkını görmeye yetecektir.
    http://www.biltek.tubitak...sh/olmez/olmez_parti.html
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük